OYUM, HAYIR OLURDU.
EKONOMİ 5.07.2015 03:58:14 0

OYUM, HAYIR OLURDU.

OYUM, HAYIR OLURDU.

Yunanistan Kreditörlerin şartlarının kabul edilmesi ya da edilmemesi için bugün sandığa gidiyor. Yunanistan’da oy kullanacak olsam kesinlikle hayır oyu kullanırdım. IMF Kemer sıkma politikaları ile Yunanistan’ın bu tablodan çıkması mümkün değil. Görüşmeler de Yunanistan’a sunulan teslim olun anlamı taşıyan tekliflerin asıl amacı imzalatarak ya da referanduma götürülerek mevcut hükümeti düşürmektir. Aleksis Çipras Anlaşmayı imzaladığı anda iktidarının sonu başlayacaktı. Kendisine destek verenler desteği çekecekti. Avrupa ve İMF anlaşmayı imzalatarak Yunanistan’da hükümet değişikliğinin ilk adımını atmayı olmazsa Yunan Muhalefetinin desteği ile bu kararı aldırmanın planını yaptı. Avrupa ve IMF alternatif Yunan hükümetin anlaşmayı imzalayacağını biliyor. Bu nedenle masada Yunan hükümetini zora sokacak ve onurlarını zedeleyecek bir anlaşma imzalatmak istediler. Çipras anlaşmayı imzalamadı ve ani kararla halk oylamasına gitti. İmzalaması kendisi için siyasi intihar olurdu. Bu nedenle bu sadece bir mali plan oylaması değildir. Yunanistan kükümeti halkından güvenoyu istemiştir. Oylamanın siyasal sonuçları mutlaka olacaktır. Çipras iktidara gelirken boyun eğmeyeceğini söylemişti. Ancak 5 ay geçmesine rağmen alternatif bir politika ortaya koyamadı. Dolayısıyla alternatif öneri ve planın olmaması Çipras hükümetinin yumuşak karnı durumunda. Krize karşı olmak, neoklasik politikalara karşı olmak söylemi  geniş destek  buldu. Ancak asıl sorun şu ki Yunanistan alternatif bir ekonomik plana sahip değil. Yunanistan'da çıkacak evet oyu hükumetin istifası ile sonuçlanarak planın yeni hükumetçe imzalanması anlamı taşır Peki  Yunanistan'ın hayır demesi durumunda ne olacaktır. Aslında sonuç değişmeyecek gibi görünüyor. Euro bölgesinden çıkma tehdidini kullanarak kendine nefes aldıracak yeni bir anlaşmaya imza atması ve sorunu öteleyerek zamana yayması bekleniyor.

sd

Ancak bu da Yunanistan’ı gelecekte bugün karşı koymaya çalıştığı IMF ve Avrupa Kreditörlerinin eline daha zor koşullarda düşürebilir. Özellikle bu kurumların uygulanmasını istediği politikalar Yunanistan’da yüzde 25 olan işsizliği daha da artıracaktır. Yunanistan için kurtuluş başka kurumlar ve kreditörler için yapacağı fedakarlığı kendi halkı için yaparak Euro’dan çıkarak başlangıçta sıkıntılı bir süreç yasayarak devalüasyona katlanması ve ardından ekonomiyi toparlayacak adımları atmasıdır. Başlangıçta oluşacak kaosu atlatabilir ve doğru yönetebilirse Yunanistan kendi çıkış yolunu bulabilir. Aksi takdirde alternatif hazırdır ve Yunanistan şu anda tam ikiye bölünmüş durumdadır. Peki Yunan hükumeti bu zorlu yolu seçer mi, seçmesine Avrupa ve IMF izin verir mi?. Sorunun yanıtı seçme şansının az olduğunu gösteriyor. Bu oylama ile Çipras halkından güven oyu alıp masaya anlaşma imzalamak üzere oturacak gibi görünüyor. Doğrudan imzalayacağı bir anlaşma siyasetten sonu olacağından bir anlamda siyaseten kendini güvenceye alıp zaman kazanmak istiyor.
as
Yunanistan'ın Euro'da kalsın ya da kalmasın Euro bölgesi yeni krizlere gebedir. Yunanistan’ın çıkması bu krizin yaşanmasını öne çeker. Bugüne kadar uluslararası sermayenin gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde uyguladığı politika bu ülkeleri bir tür borç batağına sürükleyerek her ödeme zorluğunda daha zorlu koşullarla yeni anlaşmalar yapmak ve ekonominin kontrollerini uluslararası tekellere devretmektir. IMF Politikaları bir tür uyuşturucuya alıştırıp ardından tedavisi için düşük dozlu uyuşturucu vererek uzun süreli bağımlılık yaratır. Bu kuruluşlar doktor görünümünde ama özünde kendine Pazar yaratan esrar satıcısına benzerler. Yunanistan halkının tavrı bu nedenle sadece Yunanistan için önemli değildir. Bu sistemi değiştirmeye yetmez ancak bu tür acımasız politikaları uygulayan kurumlara karşı bir cephe oluşması yolunda tarihi bir adım atılmasına yardımcı olabilir.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°