Özcengiz: Hekimlik bir meslek değil, bir yaşam şekli
Manşet Haber 14.03.2013 17:16:54 0

Özcengiz: Hekimlik bir meslek değil, bir yaşam şekli

Özcengiz: Hekimlik bir meslek değil, bir yaşam şekli

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Dilek Özcengiz, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmadı, “Hekimlik bir meslek değil, bir yaşam şeklidir.”

dilek_ozcengizBalcalı Hastanesi Hipokrat Salonundaki törende konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Özcengiz, şöyle konuştu:

“14 Mart’ın işgal altındaki Hekimbaşı Mustafa Behçet, Sultan 2.Mahmut'a bir öneri ile gider. Bu öneri kabul görür. İşte bu, 14 Mart 1827 tarihinde Cerrahhane-i Amire ve Tıphane-i Amire nin kurulması için bir başlangıçtır. Bu başlangıç, Türk Tıp tarihine modern tıbbın kurulması olarak geçecektir.

Ancak 14 Mart 1919 tarihi sanki bu ilk tarihten de önemlidir. İşgal altındaki İstanbul'da bir yürüyüş düzenlenir. Hikmet Boran henüz 3 sınıf öğrencisidir ve işgale direnişin öyküsünü yazar. Çanakkale'de bir sınıfı kaybeden yine tıbbiyelilerdir. İnsan sevmek, insana yardım etmek ancak özgür bireylerin, özgürlük ruhu ile yapacağı bir eylemdir. Tıbbiyeli bunun daima bilincindedir.

Okula başlarken içimize yerleşmiş olan insan sevgisi ve insana yardım isteği tıbbiyede büyür ve serpilir. Bu topraklar Galenosların, İbni Sina ve Lokman Hekim'lerin ve daha nicelerinin yetiştiği topraklardır. Her birimizin içinde insan sevgisi ve şifacılık büyür de büyür.

İnsan Hakları EvrenseL Bildirisinin 3. Maddesi Yaşam Hakkına vurgu yapar. Biz hekimler insanın yaşam hakkına katkıda bulunmak için her koşulda, her zaman çaba harcarız. Gece, gündüz, kış, yaz,savaşta, barışta hep insan için çaba harcarız. Tüm meslek yaşantımız böyle geçer. Kalbimizde duyarak ettiğimiz Hippokrat yemini tüm yaşantımızı kapsar ve sadık kalırız. Çünkü hekimlik bir meslek değil, bir yaşam şeklidir.

İşte bu bilinçle, yaptığımız hiç birşeyi fedakarlık olarak görmeyen bizler, bu günlerde bir küskünlük duygusu taşıyoruz. Toplumdan beklediğimiz saygının azalışı bizi bu küskünlüğe itmekte, büyük bir üzüntüye gark etmektedir.

Hala içimizde taşıdığımız çok büyük insan sevgisi ile insanın yaşam hakkı için Tanrı önünde ettiğimiz yemine bağlıyız. Bunun için de her birimiz insanüstü bir çabayla halkımızın sağlığı için çalışmaktayız. Dileğimiz, toplumun bizi daha iyi anlaması ve son yıllarda yaşanan yapay sorunların acilen çözülmesidir. Bizim çabalarımızın, hem toplum hem de otoritelerce anlaşılması ve hak ettiğimizi düşündüğümüz saygınlık ve olanakların bizlere sağlanması mesleğimizin hayata küsme sendromundan arındırılması için elzem olmuştur.”

 

YAZARLAR

29.2° / 15.4°