Özdiş: Özgürlükler Büyük Önem Taşıyor
Manşet Haber 29.05.2015 11:59:58 0

Özdiş: Özgürlükler Büyük Önem Taşıyor

Özdiş: Özgürlükler Büyük Önem Taşıyor

CHP Adana 3. Sıra  Milletvekili Adayı İnşaat Mühendisi İbrahim Özdiş, 13 yıllık süreçte özgürlüklerin temel hak ve özgürlüklerin bile kullanılamadığını, toplumdaki tüm muhalif seslerin susturulduğunu söyledi.

CHP Adana İl Başkanı Burhanettin Bulut, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP Seyhan İlçe Başkanı Reşit Karakuş, Seyhan İlçe Kadın Kolları Başkanı Nevin Biçer, milletvekili adayları İbrahim Özdiş ve Ahmet Adıgüzel Yeşiloba Metal Sanayi Sitesi yönetimini ziyaret etti.

ibrahim_ozdis_chp_aday_adayi (3)Milletvekili Adayı İbrahim Özdiş, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma hedefinde özgürlüklerin büyük önem taşıdığını belirtertek, CHP iktidarında özgürlükler üzerindeki kısıtlamaların kalkacağını ve özgürlüklerin genişletileceğini vurguladı. CHP iktidarında üzerindeki vergi kaldırılacak olan asgari ücretin 1500 liraya yükseltileceğini, esnaf ve KOBİ’lerin ödedikleri yıllık vergi ve prim miktarı kadar sıfır faizli kredi kullanabileceğini, esnafın giderlerini vergiden düşebileceğini aktaran Özdiş, “Bağ-Kur prim borcu olan esnafımız sağlık hizmeti almaya devam edebilecek. Bağ-Kur’lu olan yurttaşlarımız diğer sigortalılarla aynı sürede emekli olabilecek ve onlarla aynı maaşı alacak” şeklinde konuştu.

CHP Adana Milletvekili Adayı Dr. Ahmet Adıgüzel de mevcut iktidar döneminde toplumun yandaş ve yandaş olmayanlar diye ikiye ayrıldığını belirtti. Yandaş olmayanların adeta cezalandırıldığını ifade eden Dr. Adıgüzel, toplumdaki bu ayrışmayı CHP’nin sonlandıracağını söyledi.

chp_metal_sanayiAdana’yla özdeşleşen birçok kurum ve kişinin kenti terk ettiğine dikkati çekti.  Kentin yoksullaştırıldığını ve adeta unutulup, yok sayıldığını dile getiren Dr. Adıgüzel, “Adana’nın ayağa kaldırılması lazım. Bu, kendini Adanalı olarak hisseden herkesin sorunudur. CHP olarak biz Adana’nın sorunlarını biliyoruz. CHP iktidarında da bu sorunların çözümü için tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte hareket edeceğiz” şeklinde konuştu.

Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP’nin hiç kimsenin aklına gelmeyecek projelerle halkın karşısına çıktığını ve bu projelerin uygulanabilirliğini kimsenin eleştiremediğini kaydetti. Metal Sanayi Sitesi’nin de sorunlarını bildiklerini ifade eden Karalar, sitedeki işletmelerin ihracat yapabilmelerini sağlayacak yatırımlara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Adana’da işsizliğin çok yüksek olduğunu ancak sanayicilerin kalifiye ara eleman bulamadığını ifade eden Karalar, “Makina mühendisleriyle birlikte sanayicilerimizin ara eleman ihtiyacının karşılanmasını sağlamak için Metal Sanayi Sitesi içinde bir eğitim merkezi yapıyoruz” diye konuştu.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°