Portakal Çiçeği Karnavalı Ödülleri
Manşet Haber 9.04.2016 16:12:37 0

Portakal Çiçeği Karnavalı Ödülleri

Portakal Çiçeği Karnavalı Ödülleri

Karnaval kapsamında düzenlenen  , 'Adana'yı Benden Dinle Kısa Film Yarışması ve Adana Bir Film Platosudur Fotoğraf Yarışması'nda dereceye girenlere ödülleri törenle verildi

karnaval_terim_sozlu_ (1)Adana’da düzenlenen 4’üncü Uluslararası Portakal Çiçeğ Karnavalı etkinlikleri kapsamında, 'Adana'yı Benden Dinle Kısa Film Yarışması ve Adana Bir Film Platosudur Fotoğraf Yarışması'nda dereceye girenlere ödülleri törenle verildi

Adana HiltonSA Oteli'nde gerçekleştirilen törene, Adana Valisi Mustafa Büyük, AK Parti Adana Milletvekili Tamer Dağlı. CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Seyhan İlçe Belediye Başkanı Zeydan Karalar, karnavalın fikir babası Toyota CEO'su Ali Haydar Bozkurt, Türkiye Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, çok sayıda Adanalı ünlü sanatçı katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Ali Haydar Bozkurt, Adana’nın sadece bici bici, kebap ve portakal çiçeği olmadığımı belirterek, ‘’ Biz karnavalımızda sanatı ve Adana'nın yöresel tüm özelliklerini anlatıyoruz. 4'üncü yılında ilk başladığımızdan itibaren farklı sanatsal faaliyetler var. İstediğimiz de ilk andan itibaren bu yöndeydi. Bu imece usulü bir karnaval. Hayalimiz, 5 yıl içinde karnavalı birkaç haftaya yayacak şekilde bir kültür etkinliğine dönüştürmek' dedi.karnaval_terim_sozlu_ (2)

Türkiye Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim de Adanalı olmaktan gurur duyduğunu belirterek. ‘'Memleketimde 2'inci kez karnavala katılıyorum. Ben Adanalıyım. Adana ve Adanalı olmayı seviyorum. Kendimden başlayarak şunu söylemek isterim, Bu işte biz biraz geç kaldık. Eskiden bize gıptayla bakan şehirlerin arkasında kaldık. Bu karnaval gösteriyor ki, bundan sonra daha iyi olacağız. Herhangi bir otoriteyi beklemeden bazı şeyler yapabiliriz. Bu kadar özel şeyleri barındıran, sanatı sanatçıyı barındıran bir kentin daha ileri gitmemesini kabul edemiyorum. Burada benim de üzerime düşen görev varsa hep birlikte hareket edelim. Adana sadece kebabı olan bir yer değil. Bu unutulmamalı. Bundan sonra herkes taşın altına biraz daha fazla elini sokmalı' ifadeleri kullandı

Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Hüseyin Sözlü de. Karnavalın en kısa zamanda bölgeye ve Türkiye'ye mal olacağı umudu taşıdığını belirterek, şunları kaydetti:

‘’Karnavala ilgi çok yüksek. Terörle yaşadığımız son dönemde sanki burada eğleniliyormuş gibi düşünülebilir ancak bu teröre karşı bir tavırdır. Sanatla, sanatçıyla karşı bir tavırdır. Adana yetiştirdiği değerleri bereketli topraklar sözüyle daha fazla yakın zamanda da hissettirecektir. Adana’daki karnavala sivil inisiyatifin ortaya koyduğu ve halkın katıldığı bir faaliyet. Türkiye'de eşi benzeri yakın zamanda da olabilecek bir şey değil.'

Konuşmaların ardından 'Adana'yı Benden Dinle Kısa Film Yarışması ve Adana Bir Film Platosudur Fotoğraf Yarışması'nın ödülleri verildi.  Toplam 209 kişinin başvurduğu yarışmada, 60 fotoğraf sergilenmeye, 8 fotoğraf ödüle layık görüldü. Toplam 26 başvurunun olduğu film yarışmasında da 10 finale kaldı ve 3 filme de çeşitli miktarlarda para ödülü verildi. Fotoğraf yarışması birincisi Sezgin Güvel ve kısa film yarışması birincisi Ahmet Turan ödül almaktan büyük mutluluk duyduklarını belirttiler.

Törenin ardından protokol üyeleri, sanatçılar ve ödül alanlar tarihi Taşköprü manzaralı fotoğraf çektirdiler

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°