PORTAKALI TÜKETMENİN 7 ÖNEMLİ KURALI!
Manşet Haber 9.01.2022 23:55:55 0

PORTAKALI TÜKETMENİN 7 ÖNEMLİ KURALI!

PORTAKALI TÜKETMENİN 7 ÖNEMLİ KURALI!






“Portakalı tüketmenin de kuralı mı olurmuş!” demeyin. Zira doğal C vitamini kaynaklarından biri olarak bağışıklığı güçlendirici etkisiyle öne çıkan, kışın sağlık deposu portakalı tüketirken bazı kurallara dikkat etmek gerekiyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik “Güçlü bağışıklık deyince akla ilk olarak C vitamini geliyor. Solunum yolu enfeksiyonları, grip ve Covid-19’a karşı vücuda etkin olarak destek verdiği düşünülen C vitaminini doğal kaynaklardan, yeterli ve doğru şekilde almak oldukça önemli. Kışın sağlık deposu portakal, günde bir orta boy tüketildiğinde günlük C vitamini ihtiyacımızı neredeyse karşılıyor. İçerdiği yüksek C vitaminin yanı sıra, potasyum, folik asit ve sitrat ile hücre hasarını engelliyor, bağışıklık sistemini destekleyerek mikroorganizmalara karşı vücudu koruyor. Ancak portakaldan en yüksek faydayı alabilmek için bazı kurallara dikkat etmek gerekiyor” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik, o kuralları anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.





Portakalı hemen tüketin





Portakal, özellikle vitaminler içerisinde en dayanıksız olarak bilinen C vitamininden oldukça zengindir. İçerisindeki vitamin düzeyi havadaki oksijen ile etkileşime girerek aktivitesini kaybeder. Portakalın soyulması, kesilmesi, ezilme veya kurutma gibi işlemlere maruz kalması bu durumun başlıca sebeplerindendir. Bu nedenle portakalı yemeden hemen önce soymanız, bıçakla kesmeden mümkün olduğunca dişlerinizle parçalayarak tüketmeniz faydalı olacaktır.





Posası ile birlikte yiyin





Portakalın suyunu sıkıp içmek yerine, posasıyla tüketin. 1 bardak meyve suyu için 3-4 adet portakal kullanılması aldığınız karbonhidrat miktarıyla birlikte kalori içeriğini de artıracaktır. Üstelik C vitamini kaynağı olduğu düşünülerek kahvaltı sofralarında kışın sık sık yer verilen taze sıkılmış portakal suyunun C vitamini içeriği ezilme gibi işlemler nedeniyle düşündüğümüzden daha azdır. Portakalın sadece suyunu içmek; uzun süre tokluk veren, kan şekerinin daha dengeli yükselmesini sağlayan ve bağırsaklarımızdaki bakteriler için iyi bir besin olan posanın da atılmasına yol açar. Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmeniz vücuda yararının daha etkin olmasını sağlayacaktır. Sıklığına ve miktarına dikkat ederek taze sıkılmış meyve suyunu tüketebilirsiniz ancak 1 porsiyon portakalın suyu 1 çay bardağına eşit olduğu için aşırıya kaçmayın. 





Beyaz kısmı mutlaka tüketin





C vitamini içeriğinin yanı sıra iyi bir posa kaynağı olan portakalın soyulduktan sonra kabuğu ve meyvesi arasında kalan beyaz kısmı tüketilmelidir. Böylece diyet lifi alımını destekleyerek, bağışıklık sisteminde ilk savunma hattı olan sindirim sistemi sağlığının da sürdürülmesinde   önemli rol oynar. 





Gece geç saatlerde yemeyin





Asitli bir meyve olan portakal, özellikle reflü, gastrit ve mide yanması gibi sindirim sistemi hastalığı olan kişilerde midedeki şişkinlik, yanma ve gaz şikayetlerini artırabilir. Bu nedenle geç saatlerde yememek, soğuk tüketmemek, yerken yeterince çiğnemek ve kabuk ile meyve arasında kalan beyaz kısmı yemek bu hastalar için şikayetlerin azalmasını destekleyecektir.





Diyabette dikkat!





Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik “Diyabet, insülin direnci gibi hastalıkları olan kişiler, kan şekeri regülasyonunun sağlanmasında portakalın posa içeriğini kaybetmemesi için meyve suyu olarak değil, bütün olarak tüketmelidirler. Ara öğünlerde yanına çiğ kuruyemiş gibi sağlıklı yağ kaynakları veya süt, yoğurt gibi protein kaynakları ekleyerek 1 porsiyon yani 1 orta boy portakal tüketebilirler” diyor. 





Aşırıya kaçmayın





Hastalık öncesi koruyucu, hastalık sürecinde tedaviyi hızlandırıcı olumlu etkileri olan her besini fazla miktarda tüketme hatasını portakal için de yapabiliyoruz. Ancak gereksinimden fazla diyetle C vitamini aldığınızda, vücuttaki emilimi düşer. Kişinin ihtiyacına göre günlük 1-2 adet portakal tüketmesi yeterli olacaktır. Sigara içen bireylerde C vitamini ihtiyacı arttığından diğer C vitamini kaynakları tüketilmiyorsa günde 2 adet tüketilebilir.





Yeşil sebzelerle tüketin





Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik “Diyetle alınan demirin yaklaşık yüzde 80’i bitkisel kaynaklı hem-olmayan demirdir. Emilimi hayvansal kaynaklı demirden daha az olan bu demir türü C vitamini varlığında emilebilir forma gelir. Kurubaklagiller, tahıllar, ıspanak gibi yeşil sebzelerde bulunan hem-olmayan demirin vücutta alımını artırmak ve domates kullanamadığımız kış salatalarını renklendirmek için salatalarınıza portakal dilimleyebilirsiniz” diyor.





Portakalın 10 Önemli Faydası





Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik, portakalın 10 önemli faydasını şöyle sıralıyor;





Bağışıklık sistemini destekler, mikroorganizmalara karşı vücudu korur.





Romatoid artrit gibi hastalıklarda inflamasyonu azaltır.





Daha dinç, enerjik hissetmenizi sağlar.





İçerdiği lif ve potasyum ile kalp sağlığı için faydalıdır.





Kolesterolü düşürür.





Zengin A vitamini içeriği ile göz sağlığına iyi gelir.





Yara iyileşmesini hızlandırır.





Kolajen sentezini destekleyerek cilt sağlığını korur.





Böbrek taşı oluşumunu engeller.





Hücre hasarını engelleme ve kansere neden olan serbest radikallerle savaşan antioksidanlardan zengindir.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°