RESMİ İLAN ZAMMI YEREL BASINA NEFES ALDIRDI
HABERLER 29.03.2018 19:07:45 0

RESMİ İLAN ZAMMI YEREL BASINA NEFES ALDIRDI

RESMİ İLAN ZAMMI YEREL BASINA NEFES ALDIRDI

Anadolu basınının 2 yıldır beklediği resmi ilan zammı Bakanlar Kurulu’nda onaylandı. Sütun santimi 10.40 olan Resmi ilan fiyatı 12.50 tl ye yükseltildi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Karaca, 1 Nisan’dan itibaren geçerli olacak zammın yerel basına bir nebze nefes aldıracağını belirterek, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’na, destek veren bakanlara, milletvekillerine ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
TGF Genel Başkanı Karaca’nın açıklaması şöyle:
“Resmi ilan ve reklam fiyatlarına 2 yıldır zam yapılmıyordu. Yaklaşık 2 yıl önce yapılan zam da Bakanlar Kurulu’nun onayını bekliyordu. Bu zam oranı yetersiz olmasına rağmen ekonomik açıdan gerçekten çok zor bir süreçten geçen Anadolu gazeteleri için son derece önemliydi. Bakanlar Kurulu tarafından geç de olsa onaylanması ve resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi memnuniyet vericidir. Sütun santimi 10.40 olan Resmi ilan fiyatı 12.50 TL’ye yükseltilmiş ve Anadolu basını bir nebze olsun nefes almıştır.1 Nisan’dan itibaren geçerli olacak olan yeni resmi ilan zammı, adeta can çekişen yerel basına az da olsa umut olmuştur. Bu zammın bundan böyle her yıl aksatılmadan yapılmasını beklemekteyiz. Bu süreçte yakın ilgi ve desteğini gördüğümüz Başbakan Yardımcımız Hakan Çavuşoğlu’na, bakanlara, milletvekillerine ve emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.”





YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°