Rifat Söylemez ' in merak ettiği köşe yazısı

Rifat Söylemez ' in merak ettiği köşe yazısı

Geçtiğimiz pazartesi kızkardeşim ''Abi ne yapıyosun o sıcakta Adana'da gelsene yaylaya dedi..
İlk sordugum TV'de at yarışları izleyebilecek miyim di ... Var abi dedi..
Ögleden sonra girdim Tekir'den içeri..En son Mart ayında gitmiştim Tekir'e
Çoban Yurtçu abimizin mezarını ziyaret etmiştik ..Ardıdan 6 mahallede 45 cami 25 imam diye bir köşe yazmıştım...
Mart'ta yol kenarlarında yaklaşık 1 metre kar vardı..Bu kez Tekir'e girdiğimizde Tekir'e göre bayagı sıcak bir gündü..Ancak gölge çok farklıydı..Zaten herkes gölgeye sığınmıştı...Kahveler hınca hınçtı..
Baktım şöyle fırınlarda iftar için ekmek kuyrukları vardı...Kahvelerde oyun oynayanların yanısıra Çay kahve içenlerde çogunluktaydı...
Akşam üzeri tekrar çarşıya geldim...Bu kez el ayak çekilmişti..Kahveler boşalmıştı..Fırınlarda ekmek kuyrukları ile birlikte ekmeklerde bitmişti ..Zar zor ekmek bulabildik...
Tekir'de rekor bir konaklama yaptım ..Şahsıma tam altı gün kaldım..Tekir'de... Bende inanamıyorum..Şahsen ...
Aslında ben deniz adamıyım ..Denizi seviyorum..Bana çok modern geliyor..Ama bu kez her nedense dagdadan sıkılmadım..Bunda en büyük etken sanırım Tvden yarışları izlememdi...Bir sıkıntım vardı..İnternet için hergün Tekir çarşısına inmemdi..
Tahminleri ve yoruma açık haberleri oradan size aktardım...
Dün geldim Adana'ya ...Damacana ile satılan su konusunu yazacaktım..
Durak'ın Çatalan Suyu ile Adana'ya ne büyük bir yatırım yaptığını belirtecektim ki Ali Pekmezci bu konuyu köşesine taşımış..
Tabi vazgeçtim otomotik olarak...
Başka bir konuda köşe yazmak istedim Google birkaç isim yazdım ...Karşıma çok ilginç bir köşe çıktı...
Bu uzun zamandır Rıfat'ın da anımsadıgı ve okumak istediği köşeydi....Arşivden çıkan köşeyi görünce nostaljik bir köşe olduğu için yeniden köşe yazmama gerek kalmadı..
Şimdi bu köşenin linkini aşagıya atıyorum ..
Bakın bakalım yıllar yıllar önce Adana'da neler yaşanmış

http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=-239576

3  7  9  2 // 2  9 // 9  3 // 1  7  2 // 2 // 3  5  7

adanaulus

14.08.2012 16:51:48

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI