SAĞLIK ÇALIŞANLARINA TEST YAPILMIYOR
Manşet Haber 11.04.2020 15:53:35 0

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA TEST YAPILMIYOR

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA TEST YAPILMIYOR






Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB-AHK)
birinci basamak sağlık hizmeti sunan aile hekimleri ve diğere sağlık
çalışanlarının COVID-19 salgını sürecinde yaşadıkları sorunları, çözüm
önerilerini ve çalışanların sahada yalnız kalmamaları için başvurabilecekleri
rehber hazırladı.





Birinci basamak sağlık hizmetlerinde salgın sürecinde
yaşanılan başlıca sorunlar ve çözüm önerileri:





1.Aile Sağlığı Merkezlerinde(ASM), İlçe Sağlık
Müdürlüklerinde(İSM) görev yapan sağlık çalışanlarında, başta İstanbul olmak
üzere salgının yoğun yaşandığı bölgelerde Covid-19 pozitifliği ve hastalığı
ciddi artış göstermektedir. Birinci basamak sağlık çalışanlarının bulaştan
yeterince korunması, hem kendi sağlıkları hem de salgına karşı yeterli insan
gücünün ayakta kalabilmesi için Kişisel Koruyucu Ekipmanlarının (KKE) yeterli
kalitede ve sayıda sağlanması talebiyle Sağlık Bakanlığı'na yaptığımız
çağrılarımızı yineliyoruz.





2.ASM ve İSM'lerde görev yapan sağlık çalışanlarına,
mesleki risklerine, ısrarlı taleplerine hatta enfeksiyon şikayetlerine rağmen
COVID-19 testi yapmakta direnç gösterilmektedir. Sağlık çalışanlarına koşulsuz
ve zamanında COVID-19 testi yapılması, hem sağlık çalışanlarının sağlığı, hem
de salgının kırılması bakımından önemlidir.





AİLE HEKİMLERİNE HASTALARI HAKKINDA BİLGİ VERİLMİYOR





3.Aile hekimleri COVID-19 şüphesiyle hastanelere
yönlendirdikleri hastalardan ve kendilerine kayıtlı olanlardan geri bildirim
alamamakta, ancak hastalarıyla yaptıkları telefonla görüşmeleri sayesinde
kısıtlı bilgilere ulaşabilmektedirler. Aile hekimlerini, diğer sağlık
birimlerine yönlendirdikleri ya da kendilerine kayıtlı hastalarla ilgili
yapılan tetkikler, tedaviler, izlemler vs bilgilerinin zamanında ve tam olarak
aile hekimlerine bildirilmesi amacıyla Sağlık bakanlığının acilen bir sistemi
hayata geçirmelidir.





ASM KORUYUCU HİZMETLERİ FARKLI ZAMANLARDA VERMELİDİR





4.ASM ve İSM ye başvuran kişiler için salgın süresince
triaj uygulanması, randevulu çalışmanın öncelenmesi salgının kırılmasında
önemli olduğunu düşünüyoruz. Başta aşı olmak üzere koruyucu hizmetler için ASM
lere zamanında gelmesi gereken hastalarımız salgın sürecinde ASM lere gelmekten
çekinmektedirler. Bu süreçte koruyucu hizmetlerin aksamaması amacıyla normal
hasta kabulü nün farklı saatlerde yapılması, bu amaçla düzenleme yapılması, bu
durumun halka duyurulmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz.  Aile
hekimleri, bölge özelliklerini göz önünde bulundurarak bu hizmetleri farklı
zaman diliminde uygulamayı ilçe sağlık müdürlüğünü bilgilendirmek kaydıyla
yapabilmesine olanak sağlanmalıdır.





AİLE HEKİMLİĞİ MERKEZLERİ SALGINDA GÜÇLENDİRİLMELİDİR





5.ASM’lerde teletıp olarak tabir edilen telefonla yapılan
hizmetin yanı sıra, kronik hasta takibinden birçok nedenle faklı sağlık
sorunlarıyla ASM’lere başvuran hastaların endişe duymadan, güvenle hizmet
alabilmeleri salgın sürecinin uzun sürmesi halinde çok daha fazla önemli hale
gelecektir. Aile hekimleri, kendisine kayıtlı nüfusu yakından tanıyıp,
ulaşılabilir olması, doğru danışmanlık sunabilmesi gibi birçok sebepten dolayı
bu dönem halkın sağlık ihtiyaçlarına daha iyi karşılık verebilmektedir.
ASM’lerinden halkın daha fazla faydalanacağı dönemler yaşayacağımız öngörüsüyle
bu birimlerimizin korunmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.





SALGIN YÖNETİMDE AİLE HEKİMLERİNİN ADI YOK





6.Salgın sürecinin birinci basamakta yönetilmesinde
yaşanan en büyük sorunlardan biride sağlık yöneticileri ile sahada bunu
uygulayan sağlık çalışanları arasında yeterli iletişiminin olmamasıdır. Surecin
yönetilmesinde sağlık çalışanları doğru dürüst bilgilendirilmediği gibi, hiçbir
görüş ve önerisi alınmamaktadır. Sağlık bakanlığı ve teşkilatlarının, sağlık
çalışanlarının örgütlü olduğu meslek odaları, dernek ve sendikalarla ilişkisi
çok sınırlı ve yetersiz düzeydedir.





Hastalık şüphesi taşıyanlara yeterince test yaparak
hastaları ve temas ettiklerini saptayıp izole etmek önemli olduğu gibi, salgına
karşı yürütülen mücadelede başarılı olmak için, birinci basmak sağlık hizmeti
sunan sağlık çalışanlarının sesine kulak vermek, başta meslek birliğimiz TTB ve
toplumun her kesimiyle bu süreci birlikte yürütmek ayrıca önemlidir.





COVID-19 salgınını kırmak, halkımızın ve sağlık
çalışanlarının sağlığını korumak için önerilerimizi yapmaya, çabalarımızı ve katkılarımızı
sürdürmeye devam edeceğiz.





TTB AİLE HEKİMLİĞİ KOLU



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°