“Sağlık sorunlarında ortak bir dil”
Manşet Haber 26.05.2016 10:42:50 0

“Sağlık sorunlarında ortak bir dil”

“Sağlık sorunlarında ortak bir dil”

Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, yönetim kurulu üyeleri İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer ve İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kadir Çağlar Çatak’ı ziyaret etti.tabip_saglik_ziyaretleri (1)

Sağlık İl Müdürü Dr. Ahmet Özer ziyaretinde konuşan Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, amaçlarının hem yeni yönetim kurulu üyelerini tanıştırmak hem de hekimlerin yaşadıkları sorunları iletmek olduğunu söyledi. Ökten, “Yeni dönemde Adana’da sağlık hizmetlerinde hem hekimlerin hem de halk sağlığı sorunlarının ortadan kaldırılması için ortak bir dil kullanmak istiyoruz. Hekimlerin sorunlarına çözüm bulmak için karşılıklı diyalog geliştirilmesi gerekir. Geliştirilecek güzel diyalog ile iyi işlere birlikte imza atılır” dedi.tabip_saglik_ziyaretleri (2)

İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer, Adana’da hasta sayısının çok fazla olmasına rağmen sağlık hizmetleri konusunda herhangi bir sıkıntı bulunmadığını ifade ederek, “Hekimlerin son yıllarda çalışma alanlarındaki yoğunluktan kaynaklanan mutsuzlukları olduğunun farkındayız. Bu konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı ciddi çalışma yaptı” şeklinde konuştu.

“YENİ ASM’LER NÜFUSA GÖRE YAPILMALI”

Aile hekimlerinin birçok sorunu olduğunu belirten Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ve TTB Aile Hekimleri Kolu Başkanı Dr. Yaşar Ulutaş, aile hekimlerinin sorunlarını  İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kadir Çağlar Çatak’a ileterek, yeni açılacak sıfır Aile Sağlığı Merkezlerinin o bölgede ki hekimler arasında huzursuzluk yaratabileceğini, belirli bir nüfusa göre yeni yapılanmaların olmasının daha iyi olacağını belirttiler.

Bölgedeki sorunları bildiğini ifade eden İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kadir Çağlar Çatak, “Bazı bölgelerdeki sorunları iyi biliyoruz. Hiç bir hekimi mağdur etmeden sorunları çözmek istiyoruz. Yeni döneminizde hekim sorunları ve hekim eğitimleri açısından kurumlar arası ilişkiye daha çok önem vereceğiz.” dedi.tabip_saglik_ziyaretleri (3)

Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, Dr. Haluk Uygur ile birlikte editörlüğünü yaptıkları Adana Tabip Odasının yayını olan 'İlk Çağlardan Günümüze Çukurova Tıp Tarihi' kitabını Dr. Özer ve Dr. Çatak’a hediye etti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°