SAĞLIKÇILAR ŞİMDİ ATANMAYACAKTA NE ZAMAN ATANACAK?
EKONOMİ 8.10.2020 09:47:52 0

SAĞLIKÇILAR ŞİMDİ ATANMAYACAKTA NE ZAMAN ATANACAK?

SAĞLIKÇILAR ŞİMDİ ATANMAYACAKTA NE ZAMAN ATANACAK?

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, pandemi sürecinde sağlık alanında atamaların bir an önce yapılmasını istedi.  Bulut, her 4 gençten 1’inin işsiz olduğu ülkemizde işsizliğin, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını belirterek, işsiz ordusunun büyük bir çoğunluğunu pandemide en çok ihtiyaç duyulan 620 bin sağlıkçının oluşturduğunu kaydetti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Eylül ayında “1-2 hafta içinde atama olacak” açıklamasının üzerinden 1 ay geçmesine rağmen henüz atama kılavuzunun yayınlanmadığını söyleyen Bulut,  2018 yılında KPSS’ye giren, sosyal medyada her gün örgütlenen ancak seslerini duyuramayan sağlıkçıların 14 aydır atama beklediğini bildirdi.

İŞ BÖLÜM AÇMAKTA DEĞİL, İŞ BULMAKTA

Pandemidefedakarca, canı pahasına hizmet veren mevcut sağlık personelinin de artan iş yükü ve nöbetler nedeniyle tükenme noktasına geldiğini kaydeden Bulut, bu süreçte 800 sağlık emekçisinin istifa ettiğini kaydetti. Sağlık emekçilerinin omuzundaki yükün alınmasını istediğini, genç sağlıkçıların da pandemi döneminde evde oturmak değil, sahada olmak istediğini belirten Bulut, “Hemen her üniversiteye bölüm açmakla övünen iktidar, iş bulmaya gelince sorumluluğunu yerine getirmiyor. İş bölüm açmakta değil, gençlere iş bulmaktadır.Sağlıkçılar şimdi atanmayacakta ne zaman atanacak?Atanamayan binlerce sağlıkçı için atama kılavuzu yayınlanmalı, atamaları bir an önce yapılmalı gençlere istihdam kapısı açılmalıdır” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°