Sağlıkçıların ek ödemeleri tehlikede
Manşet Haber 5.02.2013 14:28:24 0

Sağlıkçıların ek ödemeleri tehlikede

Sağlıkçıların ek ödemeleri tehlikede

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube, Kamu Hastane Birlikleri’nde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının performansa dayalı ek ödemelerinin tehlikede olduğunu açıkladı.

chp_sesSES açıklamasında, “87 Kamu Hastaneleri Birliği’ne gönderilen Yeni Ek Ödeme Yönetmeliği hakkındaki yazıda yeni yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinde görevli personele yalnızca sabit ek ödemeler ile Döner Sermaye Sabit Ödemesi yapılacağı, bunun dışında performansa dayalı ek ödeme hesaplamalarına yönelik herhangi bir işlem yapılamayacağı” ifade edildi.
SES İzmir Şube, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun konu ile ilgili yönetmeliği yayımlamamasına rağmen Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun gereken düzenlemeyi zamanında yapamamış olmasının binlerce sağlık çalışanının mağdur olmasına yol açtığını bildirdi.
Bu durumdan CEO’ların ve hastane yöneticilerinin etkilenmediğine dikkat çeken SES, “Hekim ve sağlık çalışanları şirketlerin kira bedellerinin ödenmesi için mi çalışacak?” diye sordu. Sendika, 5 yıldızlı özel hastaneler olarak sunulan şirketlere bedava hazine arazilerinin verileceğini, yapım işlerinin kira karşılığında olacağını ve bu kira bedelinin 25 yıl boyunca döner sermayenden ödeneceğini ifade etti.
Tüm sağlık hizmetlilerinin taşeronun taşeronuna devredildiği yerde ek ödemeden  söz edilemeyeceğini de ekleyen SES, hekim ve sağlık çalışanlarının gelirinin tehdit altında olduğunu söyledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°