SAĞLIKTA TASARRUF ERTELEME OLMAZ
Manşet Haber 11.10.2018 21:03:09 0

SAĞLIKTA TASARRUF ERTELEME OLMAZ

SAĞLIKTA TASARRUF ERTELEME OLMAZ

Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, sağlık ta tasarruf olmayacağını, hiç bir sağlık sorununun ertelenemeyeceğini savunarak, “İster istemez dolardaki artış sağlık tesislerini sağlık hizmetlerini de etkiliyor. Bizim bir çok sağlık malzemelerimiz yurt dışın dan ithal ediliyor en kısa zaman da bu malzemeler kendimiz üretmeliyiz “ dedi.

Üniversite hastanelerinin birçoğunun borçlu olduğuna dikkat çeken SES Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, yazılı açıklamasında şöyle dedi:

“Malzeme tedarikçileri firmalar alacaklarını zamanın da alamadıkları için malzeme vermiyorlar veya ucuz kalitesiz malzemeler satmaya kalkıyorlar. Bu da sağlık için tehlikelidir Üniversitehastaneleri sağlık harcamalarının çoğunu hastane döner sermayelerinden karşılıyor. Bu da yeterli gelmiyor, çünkü yapılan tanı tedavi maliyet gideri SGK’dan alınan ücret den daha fazla 2010 yılın dan bu güne SUT (sağlık uygulama tebliği ) değişmedi hasta başı tedarikçi firmalarının teklifleri SUT fiyatlarının çok üstün de doların tl karşısın da artışı malzeme teminini daha da güçleştirdi bunun yanı sıra sayıştay ve maliye bakanlığı denetimlerine de uymak şart kamuyu zarara uğratmamak için.

Son zamanlar da basın da çıkan haberler de Ankara Gazi Üniversitesi ve Celal Bayar Üniversitesi tıp fakültesi başhekimlikleri fiyatlar da ki artış sut fiyatlarının üstün de olmasın dan dolayı acil ameliyatlar hayati önem taşıyan vakalar için bölümler den idarelere malzeme alımı için belge istemekte sağlıkta her vaka değerlidir onun için en kısa zaman da gerekli tepbirler alınmalıdır Kamu hastanelerinin de fazla bir farkı yoktur bun dan kısa bir süre önce Ordu Devlet hastanesi başhekimliği de aynı yön de doktorlar dan istekte bulun du bu bir yerde acil olmayan vakaları masrafı fazla vakaları erteleyin demektir bu da sağlık ta olmayacak şeydir sağlık ta kar zarar düşünülemez.Sağlık bakanımız böyle sorunlar yok ilaç ve malzeme teminin de sorunumuz yok diyerek yüreğimize su serpti diliyoruz ki gerekli tebbirler alınarak sağlık ta sorun olmaz .

Üniversite hastaneleri döner sermayeleri personel giderlerini tamir ve tadilatları personele dağıtılanperformans ücretleri de döner sermayelerin den karşılarlar hizmet sunanlar da aldıkları döner sermaye performans ücretleriyeterli olmadığın dan memnun değiller son zamanlar da kamu hastanelerin de çalışanlar da yeterli performans ücreti alamıyorlar.

Sağlık bakanlığı ve üniversite kamu hastanelerin de yemek ücretlerin de de artışlar oldu 3.5-4 tl olan bir öğün yemek maliyetler 7-8 tl oldu geleceğin sağlık meslek mensubu hemşiresi ebesi sağlık teknisyeni olacak stajyer öğrenciler den bir öğün 8 tl gibi yemek ücreti alınıyor bu stajyerler hastaneler de çalışarak katkı da koyuyorlar maliye bakanlığı bütçe ve mali kontrol genel müdürlüğü yataklı tedavi kurumların da ki işletme yönetmeliğinin 89. maddesini yeniden yorumlamalı bu genç öğrencilerin de yataklı tedavi kurumları dan ücretsiz yemek yemeleri sağlanmalıdır .

Yurttaşlarımızın eşit nitelikli ücretsiz ulaşılabilir kamusal sağlık hizmeti almaları için hizmet sunumunun aksamaması için hizmet sunana sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin de insanca yaşayacak ücret ve rahat çalışacak mekanlar için can güvenliği için mücadeleye devam edeceğiz takipçisi olacağız herkese sağlık güvenli gelecek”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°