SAKIP SABANCI, “ULUSLARARASI ARAŞTIRMA ÖDÜLLERİ” İLE ANILIYOR
Manşet Haber 7.04.2020 16:20:37 0

SAKIP SABANCI, “ULUSLARARASI ARAŞTIRMA ÖDÜLLERİ” İLE ANILIYOR

SAKIP SABANCI, “ULUSLARARASI ARAŞTIRMA ÖDÜLLERİ” İLE ANILIYOR






Bu
yılın teması “Ekonomi ve Türkiye’nin Geleceği” olarak belirlenen Sakıp Sabancı
Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde kazanan makaleler ve Jüri Özel Ödülü 10
Nisan 2020 tarihinde açıklanacak.





Sabancı
Üniversitesi Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı, vefatının 16. yılında
vasiyeti üzerine verilen Uluslararası Araştırma Ödülleri ile 10 Nisan Cuma günü
anılacak





Bu
yılın teması “Ekonomi ve Türkiye’nin Geleceği” olarak belirlenen 2020
ödüllerinde; eşitsizlikten gelir dağılımına, iklim değişikliğinden enerjiye,
trafik yoğunluğundan hava kirliliğine, ulaştırmadan barınmaya kadar geniş bir
yelpazede kamunun rolüne ve ekonomi politikalarına odaklanan makaleler
değerlendirmeye alındı. Bu kapsamda, üç makale ödüllendirilirken bu yılın Jüri
Özel Ödülü de açıklanacak.





Her
yıl özel olarak düzenlenen anma ve ödül töreniyle duyurulan Sakıp Sabancı
Uluslararası Araştırma Ödülleri, bu yıl tüm dünyayı etkisi altına alan
koronavirüs salgını nedeniyle Sabancı Üniversitesi iletişim kanalları üzerinden
yapılacak özel paylaşımlar ile kamuoyuna duyurulacak.





15
yılda 35 ülkeden 440’ı aşan başvuru





Sabancı
Üniversitesi tarafından, 10 Nisan 2004 tarihinde aramızdan ayrılan Sakıp
Sabancı’nın vasiyeti üzerine hayata geçirilen Uluslararası Araştırma Ödülleri;
tarih, ekonomi ve sosyoloji gibi sosyal bilimlerin temel disiplinlerine dünya
ölçeğinde katkı sunan çalışmaları değerlendirmeye alıyor ve bu alanda
Türkiye’de sosyal bilimler alanında düzenlenen ilk uluslararası ödül olma
özelliği taşıyor. Sabancı Üniversitesi bünyesinde, Sanat ve Sosyal Bilimler
Fakültesi ve İstanbul Politikalar Merkezi liderliğinde yürütülen ödülde
makalelerin değerlendirmesi, bağımsız ve uluslararası bir jüri tarafından
yapılıyor.





Sakıp
Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında şimdiye kadar Türkiye’nin
ekonomisinden dış politikasına, tarihinden toplumsal dinamiklerine kadar
çeşitli konularda çalışmalar ödüllendirildi. Tüm dünyadan büyük ilgi gören ve
15 yıldır verilen ödüle, bu zamana kadar 35 ülkeden 440’ı aşan başvuru oldu.
Sosyal bilimlere küresel ölçekte katkı sağlayan ve Türkiye’nin
faydalanabileceği fikirler üreten 41 makale ve 8 bilim insanı ödüllendirildi.





Sakıp
Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin bu yılki kazananlarına, 10 Nisan
2020 tarihinde aşağıda bilgileri yer alan Sabancı Üniversitesi’ne ait web
siteleri ve sosyal medya hesaplarından ulaşabileceksiniz.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°