“ŞAMPİYON ALİ” UNUTULMADI
Manşet Haber 21.03.2023 01:02:43 0

“ŞAMPİYON ALİ” UNUTULMADI

“ŞAMPİYON ALİ” UNUTULMADI






11 yıl önce aramızdan ayrılan Adana sporunun unutulmaz efsane Teknik Direktörlerinden Ali Hoşfikirer ölümünün 11. Yılında mezarı başında anıldı





20 mart 2012 yılında yaşadığı rahatsızlığın ardından yaşamını yitiren Ali Hoşfikirer’in ölüm yıldönümü nedeniyle ailesi, arkadaşları, dostları mezarı başında dualar ederek yad ettiler.





Kabasakal Şehir Mezarlığı’nda yapılan anma törenine Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Muzaffer Çintımar, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, Futbol Federasyonu Bölge Müdürü Akif Oflaz, TÜFAD Başkanı Mehmet Sümer, Futbol İl Temsilcisi Bülent Oymacı,  TSYD Adana Şube Başkanı kardeşi Kerim Hoşfikirer, Cengiz Hoşfikir ve Adnan Hoşfikirer’in yanı sıra, Gençlik Hizmetleri eski il Müdürü Tuncer Akdoğan’nın yanı sıra eski futbolcu, antrenör ve gazeteci arkadaşları katıldı. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, “Şampiyon Ali’yi unutmak mümkün mü?  O, Adana sporuna çok büyük hizmetler vermiş efsane bir çalıştırıcıydı. Sadece teknik direktörlüğü ile değil mütevazi yaşamıyla da örnek bir isimdi. Mekanı cennet olsun. ”dedi. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Muzaffer Çintımar da, “Ali Ağabey’in Türk sporuna yaptıkları ortada. Ne kadar güzel bir birikim yapmış ki, şimdi dostları hep burada. Özlem ile anıyoruz” diye konuştu. TÜFAD Başkanı Mehmet Sümer de “Ali Hoşfikirer’in benim hayatımda çok önemli yeri var. Amatör futbolculuğumdan, profesyonel futbolculuğuma kadar her dönemimde bana yardımcı olmuş bir isimdi” dedi. Kardeşi TSYD Adana Şube Başkanı Kerim Hoşfikirer de, “Ne kadar güzel bir insan ki, bu topluluk hiç bir duyuru yapmadan geldi. Ali Ağabeyim benim idolüm. Bu anma törenine katılan tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. O’nun izinden gitmeyi her daim sürdüreceğiz” dedi. Konuşmaların ardından dualar okunarak Şampiyon Ali, yad edildi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°