ŞAMPİYON MISIRLAR
Manşet Haber 2.08.2016 14:44:38 0

ŞAMPİYON MISIRLAR

ŞAMPİYON MISIRLAR

Adana'da düzenlenen hasat şenliğine katılan MAY Tohum  Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hamdi Çiftçiler, 16 yılda yaptıkları AR-GE çalışmasıyla 32 jenerasyon mısır çeşidini ıslah ederek, 5'ini pazara sunulacak hale getirdiklerini söyledi.sampiyon_misirrr (2)

Karataş İlçesi'ne bağlı Deniz Kuyusu Köyü'nde düzenlenen hasat şenliğinde çiftçilerle bir araya gelen Çiftçiler, ıslah edilen tohum çeşitleri ve AR-GE'ye verdikleri önemi anlattı. Çiftçiler, ' Türkiye' de bulunan 4 Ar-Ge merkezimizde çeşitlerimizi yerinde ıslah ederek geliştiriyoruz. Böylece Türk çiftçisi ve hedef coğrafya için toprak ve iklim şartlarına en uyumlu, stres şartlarına en dayanıklı ve verimli tohum çeşitleri elde ediliyor. Mısır Ar-Ge çalışmalarımızın yürütüldüğü Adana Denizkuyusu Köyü'ndeki 200 dekar alandaki AR-GE merkezimizde her türlü ıslah faaliyetini kesintisiz 12 ay yürütebilecek altyapıya sahibiz' dedi.
AR-GE MERKEZLERİMİZ ÇALIŞIYOR
Adana AR-GE merkezinde her yıl 2 jenerasyon gerçekleştirdiklerini belirten Çiftçiler şöyle devam etti:  sampiyon_misirrr (1)
'Her yıl 2 jenerasyonu Adana AR-GE Merkezimizde gerçekleştiriyoruz. Bu sayede, 16 yıl gibi AR-GE yapmak için kısa sayılacak bir sürede 32 jenerasyon ekim - hasat yaparak 5 ticari mısır çeşidi ve çok sayıda yeni çeşidi pazara sunacak duruma ulaştık. Yılda yaklaşık 17.000 melez üretip bunlardan 2500 adet civarı hibrit çeşidi seçerek ekiyor ve tekrar tekrar seçerek en iyi çeşitleri pazara getiriyoruz. Bu süreçte 32 jenerasyonu başarılı olarak tamamlamış, Türkiye'nin mısır ıslahı konusunda en deneyimli ıslahçı ekibi ve ürün yetiştiriciliğini iyi bilen yardımcı teknik personellerimiz ile bu toprakların yerli, rekabetçi mısır çeşitlerini geliştiren yerli tohum firması olmanın gururunu yaşıyoruz. Islah programlarımızın olgunlaşmasına bağlı olarak da üreticilerimizin verimlerini uzun dönemde arttıracak yeni çeşitlerin geliştirilme sürecini de güvence altına aldığımıza inanıyoruz.'

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°