Sanayi siteleri zirvesi
Manşet Haber 1.01.2013 10:00:15 0

Sanayi siteleri zirvesi

Sanayi siteleri zirvesi

Adana’da faaliyet gösteren sanayi sitelerinin yöneticileri Adana Sanayi Odası’nın (ADASO) evsahipliğinde biraraya geldi. ADASO Başkanı Sadi Sürenkök, kentin ekonomik potansiyelinin yeterince değerlendirilemediğini belirterek, “Adanalı sanayicinin ve ihracatçının önünü açmayı hedefliyoruz” dedi.

Metal, Seyhan Orta Ölçekli, Doğu, Mobilyacılar, Modern, Madeni Sanatkarlar ve Demirciler Sanayi Siteleri yöneticilerinin katıldığı toplantıda konuşan ADASO Başkanı Sadi Sürenkök, Adana ekonomisi, sanayisi ve sanayi sitelerinin mevcut durumu ve sorunları ile geleceğe yönelik hedefler konusunda görüş alışverişinde bulunulmasını amaçladıklarını söyledi.

Adana’nın Türkiye’nin ilk sanayileşen kentlerinden biri olduğunu, gelişmiş sanayi altyapısı ve kültürüne sahip bulunduğunu bildiren Sürenkök, mevcut ekonomik potansiyelin istenilen seviyede kullanılamadığını belirtti. Sürenkök, “Hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi sağlıklı sularda düzgün limanlara giderse kentimizin, hepimizin yararına, yolunu kaybederse hep birlikte zarar görürüz. O nedenle ele ele vererek, güçbirliği içerisinde sonuç almak daha kolay olacaktır” dedi.

‘KÜMELENMEYE AĞIRLIK VERİLECEK’

Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök, sanayi sitelerinin altyapı, asfalt ve elektrik sorunlarının çözümüne yönelik Büyükşehir Belediyesi ve TEDAŞ işbirliğiyle önemli mesafeler alındığını vurguladı.  Sürenkök, mevcut sitelerin fiziki ve altyapı şartlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların yanısıra ayakkabıcılar, mermerciler- karocular, matbaacılar ve mobilyacılar ek siteleri kurulması için girişimlerin sürdürüldüğünü, önümüzdeki yıldan itibaren kümelenme çalışmalarına ağırlık verileceğini kaydetti.

siteler_zirvesiSürenkök, üretimin kaliteli ve standartlara uygunluğu kadar ürünlerin pazarlanmasında ve satılmasında bulunulan mekanın önemli olduğunu ifade ederek,”Bir yere girildiğinde insanı ilk etkileyen, karar vermesini sağlayan mekandır. Çok iyi üretimde yapsanız kötü bir ortamda iseniz (Yapamazlar), çağdaş bir ortam mevcut ise, gerçekte kapasiteniz olmasa da (bu işi yapar) diye düşünülür” görüşünü dile getirdi.

 

ADASO Başkanı Sadi Sürenkök, sanayici ve ihracatçıların Ekonomi Bakanlığı, KOSGEB ve TÜBİTAK desteklerinden yararlandırılması amacıyla bilgilendirme çalışmalarının 2013 yılında yoğunlaştırılacağını vurguladı.

 

Sanayicilerin ufkunun genişletilmesine yönelik yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılımlarının teşvik edileceğini belirten Sürenkök, “İhracat yapanların kapasitesini geliştirmek, yapmayanların da ihracat yapar duruma gelmesini, Adanalı sanayicinin, ihracatçının önünün açılmasını hedefliyoruz” diye konuştu.

 

ADASO Başkanı Sürenkök’ün, firmaların tanıtılması amacıyla sektörel bazda tanıtım katalogları hazırlanması ve web sitesi kurulması önerisini olumlu karşıladıklarını ifade eden sanayi siteleri yöneticileri, sitelerinin durumu ve sorunlarını dile getirdi, bazı sitelerin 18 yıl aradan sonra asfaltla ve belediye başkanı ile tanıştıklarını, elektrik sorunlarının azaldığını belirttiler.

 

ADASO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Sayar ile Genel Sekreter Gazi Yılmaz’ın da hazır bulunduğu toplantıya, Metal SS’den Cengiz Erdoğanoğlu, Ahmet Cebeci, Seyhan Orta Ölçekli SS’den Mehmet Başpınar, Gökhan Yoldaş, Hacı Özcan, Doğu SS’den Kazım Çetin, Necati Ortatepe, Mobilyacılar SS’den Bülent Yalman, Adnan Turgut, Modern SS’den Abdullah Karataş, M.Ali Uzun, Madeni Sanatkarlar SS’den Abdusselam Mortepe, Demirciler SS’den Çağlayan Durmaz ve Mehmet Uslu katıldı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°