SANSÜR YASASI GERİ ÇEKİLSİN
SİYASET 21.06.2022 21:28:17 0

SANSÜR YASASI GERİ ÇEKİLSİN

SANSÜR YASASI GERİ ÇEKİLSİN

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Adana Şubesi ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) ortak basın açıklamasıyla dezenformasyon yasasının sansür yasası olduğunu ifade ederek geri çekilmesini istedi.
TBMM gündemine gelmesi beklenen Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne yönelik basın meslek örgütlerinin ülke genelinde tepkileri sürüyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası Adana Şubesi ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti de Adana'da bir basın toplantısı düzenleyerek 'sansür yasası' olarak nitelenen düzenlemenin geri çekilmesini istedi. Açış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkan Vekili ve ÇGC Başkanı Cafer Esendemir; tasarı komisyonda görüşülürken girişimde bulunan meslek temsilcilerinin isimlerini aktardıktan sonra komisyonda kabul edilen tasarının Genel Kurula getirilmemesini isteyerek, meslek örgütlerinin çekincelerinin dikkate alınmasını istedi. TGS Adana Şube Başkanı Salim Büyükkaya'nın okuduğu basın açıklamasında, 'Dezenformasyon yasası sansürdür, geri çekilsin' denildi.
BASIN KANUNU MESLEK ÖRGÜTLERİNE SORULMUYOR
ÇGC Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirilen toplantıda basın açıklamasını okuyan TGS Adana Şube Başkanı Salim Büyükkaya, kanun teklifine basın kanunu denildiğini ancak basın meslek örgütlerine sorulmadan hazırlandığına dikkat çekerek, 'İçinde gazetecileri koruyacak, haberi koruyacak bir madde bulunmuyor. Tam tersine hapis cezaları, kapatmalar, sansür ve internet medyasına ağır denetimler geliyor. Teklif daha yasalaşmadan Diyarbakır’da 20 meslektaşımız sabaha karşı evlerine yapılan operasyonlarla gözaltına alındı, 8 günlük gözaltının ardından 16’sı tutuklanarak cezaevine kapatıldı. Suç delili diye kameraları sergilendi. Sorguda ise yaptıkları haberler ve çektikleri yayınlar soruldu. Meslektaşlarımızın suçu gazetecilik yapmaktan başka bir şey değil. Bu yasayı basın ve ifade özgürlüğünü tamamen yok edecek, Türkiye tarihinin en ağır sansür yasası olarak tarif ediyoruz' şeklinde konuştu.
SOSYAL MEDYAYI DA DENETİM ALTINA ALACAK
'Dezenformasyonla mücadele” adı altında, sadece gazeteciler değil tüm sosyal medya kullanıcılarının da denetim altına alınacağını kaydeden Büyükkaya, 'Haber kaynağını açıklamayan gazeteciye hapis cezası verilecek. Dezenformasyonla mücadele adı altında, gazetecilik mahkûm edilecek. Hangi haberin 'yalan', hangi haberin 'doğru' olduğuna muğlak düzenleme doğrultusunda savcılar, hakimler karar verecek.
Basın kanununda yapılacak değişiklikler ile internet medyasında çalışan meslektaşlarımız basın kartı alabilecek. Ancak internet haber siteleri Basın İlan Kuruma bağlanarak, ilan hakkı ve basın kartı verme ya da iptal etme hakkı da bu kuruma verilecek. Tarafsızlığını yitirdiğine dair hiç kimsenin şüphesi olmayan Basın İlan Kurumu’nun bu denli geniş yetkilerle donatılması RTÜK gibi yeni bir ceza kurumunun oluşmasına neden olacak' ifadelerini kullandı.
HABER SİTELERİ TEKZİP SİTELERİNE DÖNÜŞECEK
Düzenleme ile haberlere gelen tekziplere yalnızca bir gün içinde itiraz edilebileceğini aksi halde tekzipin bir hafta boyunca internet sitesinin ana sayfasında kalacağını vurgulayan TGS Adana Şube Başkanı Büyükkaya, 'İlan alma heyecanı yaşan internet haber siteleri çok kısa bir süre içerisinde tekzip sitelerine dönüşecek. Gazetecilerin yıpranma hakkı yine basın kartı taşıma koşuluna bağlanıyor. Basın kartı komisyonu meslek örgütlerinden değil bürokratlardan oluşuyor. Biz basın meslek örgütleri olarak öncelikle başta Diyarbakır’da tutuklanan meslektaşlarımız olmak üzere cezaevlerindeki gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Biz basın meslek örgütleri olarak bu istibdat yasasının geri çekilmesini istiyoruz.
Biz basın meslek örgütleri olarak sansür, hapis cezası değil demokrasi ve basın özgürlüğü istiyoruz.
Yasanın geri çekilmesi için yarın da TBMM önünde haykıracağız.' dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°