SARIÇAM BELEDIYESİ’NDEN EĞİTİM YARDIMI
Manşet Haber 25.09.2016 15:22:48 0

SARIÇAM BELEDIYESİ’NDEN EĞİTİM YARDIMI

SARIÇAM BELEDIYESİ’NDEN EĞİTİM YARDIMI

Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, yeni eğitim döneminde ilçesinde ilkokul birinci sınıfa başlayan 3 bin 500 öğrenciye her öğrencinin isimlerinin yazılı olduğu okul çantası, kırtasiye malzemesi bulunan eğitim paketi yardımında bulunmaya başlandıklarını açıkladı.
Kürkçüler Göztepe Mahallesindeki ilkokulda eğitim paketlerinin dağıtım töreninde konuşan Belediye Başkanı Bilal Uludağ, 2016-2017 eğitim-öğretim yılının tüm öğrencilere ve eğitim camiasına hayırlı olmasını diledi.Uludağ, şöyle konuştu:
“Belediye olarak her zaman siz değerli öğrencilerimizin yanında olacağız. Çünkü sizler bizim için önemli ve ülkemizin geleceğisiniz. Biz belediye olarak imkânlarımız dâhilinde sizlerin eğitim öğretim hayatınızda başarılı olmanız için gerekli her türlü yardımı yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Sizlerden tek isteğimiz okul hayatınız boyunca başarılı olmanız. Derslerinize çok iyi çalışın. Ailenizin yaptığı emekleri boşa çıkarmayın. Onların yüzünü çalışkan ve örnek bir öğrenci olarak her zaman güldürün. Hepinize başarılı bir eğitim yılı diliyorum”saricam.egitim
İLK ÇANTA BAŞKADAN
Belediye Başkanı Bilal Uludağ çocukların mutlu olmasını önemsediklerini belirtti. Uludağ’ın öğrencilere elleriyle dağıttığı eğitim yardımı setinde çanta, kırtasiye malzemeleri (6 adet kurşun kalem, 4 adet kırmızı kalem, 2 adet silgi, 5 adet defter, 2 adet kalemtıraş) yer alıyor.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°