SARIÇAM BELEDİYESİ’NDEN İHTİYAÇ SAHİPLERİNE YEMEK
Manşet Haber 14.10.2019 18:10:17 0

SARIÇAM BELEDİYESİ’NDEN İHTİYAÇ SAHİPLERİNE YEMEK

SARIÇAM BELEDİYESİ’NDEN İHTİYAÇ SAHİPLERİNE YEMEK

Sarıçam Belediyesi, ihtiyaç sahibi ailelerin yanında olmaya devam ediyor. Belediye Başkanı Bilal Uludağ, yapılan çalışmalar neticesinde tespit edilen muhtaç ailelere her gün sıcak yemeklerinin evlerine kadar götürüldüğünü,  sayının ise toplamda 148 hanede 400 kişi olduğunu söyledi.

Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, sosyal belediyeciliğin gereği olarak bu uygulamayı göreve geldiklerinden kısa bir süre sonra başlattıklarını belirterek, yaşlı ve bakıma muhtaç, yemek yapacak durumları olmayan ailelere sıcak yemek yardımının kapılarına kadar götürüldüğünü söyledi.  Uludağ,” Belediye olarak yemek dağıtımında önceliği, sağlık sorunlarından ya da diğer problemlerden dolayı evde yemek pişiremeyen ailelere veriyor. Her gün 3 çeşit yemeği kapısına kadar giden aileler durumdan oldukça memnunlar.  Vatandaşımıza yardım etmek Belediye olarak bizim en büyük görevimiz. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz titiz ve uzun süren bir çalışma sonucunda ihtiyaç sahibi aileleri belirledi. ” dedi.

“Sosyal Belediyecilik” anlayışı ile pek çok Belediye’ye örnek olan Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, “ Biz Belediye olarak yaptığımız hizmetlerimizi başlayıp biten değil, süreklilik arz etmesini amaçladık. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüzün yaptığı çalışma sonucunda tespit edilen 148 hanede, 400 kişiye her gün bir öğün olmak üzere sıcak yemekleri veriliyor.”diye konuştu.

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°