SARIÇAM’DA  DEZENFEKTE ÇALIŞMALARI
Manşet Haber 29.03.2020 12:35:31 0

SARIÇAM’DA DEZENFEKTE ÇALIŞMALARI

SARIÇAM’DA DEZENFEKTE ÇALIŞMALARI


Corona  Virüs  Salgınının Türkiye`de de görülmesinin ardından Virüse karşı harekete geçen Sarıçam Belediyesi tedbirleri elden bırakmayarak dezenfeksiyon çalışmalarına aralıksız devam ediyor.





Soğuk algınlığına benzer semptomlarla insan vücudunu ele geçiren ve ilerleyen süreçte ise kişinin nefes almamasına neden olan bu virüs dünya üzerinde binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Sarıçam Belediyesi tarafından , vatandaşların korunması amacıyla başta ortak kullanım alanları olmak üzere ;  yollar ,camiiler ,  muhtarlıklar , kıraathaneler, pazar yerleri ,  oyun park alanlarına ek olarak ise  Bankalar, ATM’ler , Kamu Kurumları Sarıçam Belediyesi ekiplerince dezenfekte edilmeye  devam ediyor.









Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ ; ” Virüse karşı mücadele için belediyemiz bünyesinde kurduğumuz ilaçlama ve dezenfeksiyon ekibimiz  tarafından  çalışmalar hızla devam ediyor. Salgın sebebi ile Ülkemizde yaşanılan kayıplar için çok üzgünüm. Sizler de çok ihtiyacınız olmadığı sürece dışarı çıkmayın . Bildiğiniz gibi Bakanlığımızın yayınladığı genelge ile 65 yaş ve  üzeri büyüklerimizin de dışarı çıkması yasaklanmıştır.  Bu aşamada belediyemiz ; 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın  her ne ihtiyacı olursa olsun  yardımcı olmaya devam edecektir. Bu salgını inşallah en kısa zamanda atlatacağız. “dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°