SATRANÇ TURNUVASINDA 120 SPORCUYA ÖDÜL
Manşet Haber 3.05.2023 11:15:58 0

SATRANÇ TURNUVASINDA 120 SPORCUYA ÖDÜL

SATRANÇ TURNUVASINDA 120 SPORCUYA ÖDÜL






TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde Adana Büyükşehir Belediyesi, Adana GSİM ve Adana Satranç İl Temsilciliği organizatörlüğünde düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Ödüllü Satranç Turnuvası tamamlandı. 10 farklı ilden 420 sporcunun katılım sağladığı turnuvada 12 farklı kategoride 120 ödül sahibini buldu.









Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Güneş, Spor Hizmetleri Şube Müdürü Yuşa Davarcı, Spor Koordinatörü Yusuf Konaklı, Türkiye Satranç Federasyonu Adana İl Temsilcisi Demir Gündoğdu, sporcular, veliler ve basın mensuplarının katılımıyla düzenlenen açılış töreninde konuşan Doç. Dr. İsmail Güneş şunları söyledi: ''1300 yıllık geçmişi olan bu oyun çocukların konsantrasyonunu, problem çözmelerini, eleştirel, orjinal ve yaratıcı düşünmelerini ayrıca matematiksel becerilerini geliştirmek konusunda sayısız faydalar sağlıyor. Genç beyinlerin bilgiyi nasıl yönettiğine, stratejik düşünmelerine ve analiz yapmalarına yardımcı oluyor. Adana Büyükşehir Belediyesi olarak Satranç sporuna olan ilgiyi ve farkındalığı arttırmak amacıyla bu tür organizasyonların düzenlenmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Katılım sağlayan çocuklarımıza ve ailelerine ayrıca organizasyonda emeği geçen Adana Satranç İl Temsilciliğine teşekkür ediyoruz.”









Türkiye Satranç Federasyonu Adana İl Temsilcisi Demir Gündoğdu ise ''23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Satranç Turnuvamız deprem illerinde yaşayan birçok sporcunun da katılımıyla bölgesel bir yarışma haline geldi. Çocuklarımızın moral ve motivasyonunu arttırmak için yüz boyama, halat çekme, çuval yarışı, futbol, basketbol gibi etkinliklerin de yapıldığı bu şölen ortamını bizlere tesis eden Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Zeydan Karalar'a ve Adana Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanlığına camiamız adına şükranlarımızı sunuyor, katılım sağlayan ve derece elde eden tüm sporcularımızı kutluyorum'' dedi.









Derece elde eden sporcular ise şu şekilde;





7 Yaş Kız Kategorisi





1. Defne Özbay





2. Eylül Sarı





3. Ece Sağol





7 Yaş Genel Kategorisi





1. Yiğitcan Arı





2. Kemal Efe Sabahi





3. Yusuf Çınar Kartum





8 Yaş Genel Kategorisi





1. Deniz Boyraz





2. Ali Erdem Gökçe





3. Ali Göde





8 Yaş Kız Kategorisi





1. Elif Gündüz





2. Zeynep Kütük





3. Güneş Doğan





9 Yaş Genel Kategorisi





1. Altay Erdem Gök





2. Ali Demirtaş





3. Tuna Alp Karaköse





9 Yaş Kız Kategorisi





1. İpek Aydın





2. Mısra Gündoğan





3. Nil Güvener





10 Yaş Genel Kategorisi





1. Emir Cihangir İnciroğlu





2. İsa Asil Akpınar





3. Ahmet Kerem Büyükbozat





10 Yaş Kız Kategorisi





1. Hena Nurten Gündoğan





2. Yaprak Türkmenoğlu





3. Zeynep Topçu





11 Yaş Genel Kategorisi





1. Kuzey Demir





2. Emir Ali Güneş





3. Batu Berber





11 Yaş Kız Kategorisi





1. Öykü Şençiçek





2. Beyza Paksoy





3. Berra Paksoy





12 Yaş Genel Kategorisi





1. Ayaz Şaşkın





2. Güney Kağan Çopur





3. Tahsin Efe Dönmez





12 Yaş Kız Kategorisi





1. Ece Polat





2. Dide Babaoğlu





3. Duru Us



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°