Satranççılara Madalyalar Aldırmaz’dan
Manşet Haber 1.05.2013 18:46:02 0

Satranççılara Madalyalar Aldırmaz’dan

Satranççılara Madalyalar Aldırmaz’dan

satrancodulTürkiye Satranç Federasyonu ile Satranç İl Temsilciliğinin Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile düzenlediği satranç turnuvası sona erdi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında geleneksel olarak düzenlenen turnuvanın ödül töreni Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ın katılımı ile yapıldı.

7-8-9-10-11 ve 12 yaş grupları olmak üzere 6 kategoride bin 200 sporcunun katıldığı turnuvanın ödül töreni de büyük ilgi gördü.

Törende konuşan Satranç Adana İl Temsilcisi Veysel Tuncil, satranç sporunun sayısız yararları olduğunu söyledi. Turnuvaya katılan çocukları kutlayan Tuncil, turnuvaya maddi ve manevi desteklerinden dolayı Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’a teşekkür etti.

Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay da Büyükşehir Belediyesi ile yeni bir projeye başlayacaklarını, proje kapsamında ilköğretime başlayan öğrencilere satranç kitabı ve satranç takımı hediye edeceklerini söyledi.

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise konuşmasında çocukları ve velilerini kutladı.

Satranç Federasyonu ile işbirliği içinde 11 bin olan sporcu sayısını 100 bine çıkaracaklarını belirten Zihni Aldırmaz, her türlü desteği vermeye hazır olduğunu söyledi.

Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Zihni Aldırmaz ve Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay, dereceye giren sporculara madalyalarını ve Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanan ödüllerini verdiler.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°