Seçimde Yurttaşlara Önemli Görevler Düşüyor
Manşet Haber 8.10.2015 10:32:38 0

Seçimde Yurttaşlara Önemli Görevler Düşüyor

Seçimde Yurttaşlara Önemli Görevler Düşüyor

baro_hdpAdana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Başkanlarını ziyaret ederek, düzenledikleri 'Seçim Güvenliği ve Sandık Hukuku Paneli'ne davet etti.

Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, yaklaşan seçimler öncesinde böylesine önemli bir konuya siyasi partilerden destek beklediklerini belirtti.1 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak Genel Seçimlerinde yurttaşın tercihinin sandıkta doğru tecelli etmesinde, seçim yasalarının sağlıklı uygulanmasının önemli olduğunu ifade eden Av. Çıtırık, “Demokrasilerde, örgütlenme özgürlüğünü kullanan yurttaşlar siyasi iktidarı denetleyebilmekte, beğenmediği yönleri ve uygulamaları protesto edebilmektedir. Seçimlerde oyunu kullanan yurttaşın, kafasında soru işareti oluşmamasının, tercihinin saldığa doğru yansıdığı ve seçim sonucundan da kuşku duymaması gerekir” dedi.

“USULSÜZLÜKLER OLDU”

Av. Çıtırık, çok partili Genel Seçim olan 21 Temmuz 1946 seçimlerinin yargı denetiminde yapılmamış olması, açık oy-gizli tasnif yöntemi nedeniyle usulsüzler yaşandığını kaydederek, “Yaşanan usulsüzlükler ülke tarihinde yerini almış ve haklı olarak da eleştirilmeye devam edilmektedir.

Üzülerek belirtmek gerekirse; aradan geçen 70 yılda, yakın dönemlerde yapılan seçimlerde yine çeşitli usulsüzlükler yaşanmış seçim sonuçları sağlıklı bir şekilde tecelli etmemiştir.

Anayasamıza göre seçimler; yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında serbeste , eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yapılmaktadır” diye konuştu.

baro_chp“YURTTAŞLARA ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR”

Av. Çıtırık, seçim sonuçlarının sandığa doğru bir şekilde yansımasında ve çeşitli usulsüzlüklerin önlenmesinde siyasi parti temsilcilerine ve yurttaşlarımıza önemli sorumluluklar düştüğüne vurgu yaptı. Av. Çıtırık, “Adana Barosu olarak; hukukun üstünlüğünün işlerlik kazanması, seçimlerin adil ve demokratik esaslara uygun olarak yapılması amacıyla bu paneli gerçekleştiriyoruz. Sizleri de 14.10.2015 Çarşamba günü saat: 15:00’de Seyhan Oteli Toros Salon’unda ; TESAV Başkanı Erol Tuncer, Av.-CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, Oy ve Ötesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sercan Çelebi, Oy ve Ötesi Derneği Bölge Sorumlusu Özge Olsen’in katılacağı panelimize bekliyoruz” dedi.

CHP’DEN YANIT: ORADA OLACAĞIZ

CHP Adana İl Başkanı Gökhan Yağ, seçim çalışmalarının hızla devam ettiğini ancak son derece önemli bir konuda panel düzenleyen Adana Barosu’na teşekkür ederek, “Orada olacağız” dedi.

HDP : HALKIN İRADESİNİN SANDIĞA YANSIMASINI İSTİYORUZ

Halkların Demokratik Partisi Adana İl Eş Başkanları Gülseren Tural ve Mahsun Eriğ ile HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da, “Halkın iradesinin sandığa yansımasını istiyoruz. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen baroların ve Adana Barosu’nun yılmadan mücadele etmesini takdirle karşılıyoruz. Tüm gücümüzle yanınızda olacağız” diye konuştular

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°