SEÇİMLERDE FETO TARTIŞMASI
Manşet Haber 16.03.2018 20:19:14 0

SEÇİMLERDE FETO TARTIŞMASI

SEÇİMLERDE FETO TARTIŞMASI

Adana Ticaret Odası’nın nisan ayında yapılacak seçimlerine FETÖ damgasını vurdu. ATO eski başkanı ve Başkan Adayı Şaban Baş, mevcut başkan Atilla Menevşe hakkında FETÖ soruşturması açıldığını, hakkında yurtdışı yasağı olduğunu iddia etti.
ATO Başkan Adayı Şaban Baş, oda seçimlerinde “FETÖ’cü işbirliği olduğunu da öne sürerek yazılı açıklamasında iddialarını şöyle sıraladı:
“Sayın Menevşe neden aday olacağını açıklama yaparken bazı oda başkanları ile el ele vererek hareket etme kararı almışlardır. Çünkü onlar da FETÖ soruşturmalarına muhatap olmuşlar ve bu sorunu el ele vererek içinden çıkmaya çalışmaktadırlar. Seçimlerdeki işbirliklerinin altında bu yatmaktadır. ATO Yönetimine, başkan Menevşe de dahil yurtdışı yasağı konulduğu gibi Cumhuriyet Savcılığı iddianamesini Ağır Ceza Mahkemesine göndermiştir. Diğer odalarda da buna benzer olaylar yaşanmaktadır. Bu bilgiler resmi evraklara dayanan belgelerdir. Kimin ne olduğunu kamuoyu çok iyi bilir. Birlik ve beraberlik menfaat için değil, Adana için olmalıdır.”
“ATO’NUN PARALARI FETÖCÜ BANKAYA YATIRILMIŞTIR”
“Daha önceki açıklamış olduğum gibi ATO Yönetimi, FETÖ’cü Bank Asya’ya yatırılan paralarla ilgili olarak Bütçe Komisyonu’nca iki kez yazılı ikazına ve o dönemin genel sekreterinin uyarıda bulunmasında rağmen Bank Asya’ya parayı yatırmışlar ve genel sekreterin de işine son verilmiştir. Bu konu başkanın ve oda saymanın da onayı alınarak yapılmıştır. Bu müfettiş raporlarında mevcuttur”
“Ben Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu eski Başkanı olarak yönetimi kurulunu ve meclisi bu tür olaylara bulaştırmadım” diyen Baş, “FETÖ örgütüne destek vermediğimi ve buna tamamen karşı olduğumu ve şuan yargıda bulunan kişilerin karşısında olacağımı kamuoyuna duyururum. Bunların hepsiyle de mücadele edeceğimin bilinmesini isterim. 26 bin üyemizin de Oda içindeki FETÖ yapılanmasına ve destek olanlara oylarıyla gereken cevabı vereceklerine inanıyorum”
Şaban Baş, 2011 yılında ATO Başkanlığından ayrılmasından sonra fuarların cazibesini yitirdiğini iddia ederek, “Göreve geldiğimizde fuarları ilk günkü heyecanına kavuşturacağız. Adana’daki fuarların Türkiye ve Avrupa işadamlarının ilgi odağı haline getirip Adana’nın ve bölgemizin fuarı haline getireceğiz” dedi.
Adana Ticaret Odası eski başkanı ve Başkan Adayı Şaban Baş, 2011 yılında ATO Başkanlığından ayrılmasından sonra fuarların cazibesini yitirdiğini belirterek, “Göreve geldiğimizde fuarları ilk günkü heyecanına kavuşturacağız. Adana’daki fuarların Türkiye ve Avrupa işadamlarının ilgi odağı haline getirip Adana’nın ve bölgemizin fuarı haline getireceğiz” dedi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°