Seçimlere erkekler de katıldı!

Seçimlere erkekler de katıldı!

CHP’li kadınlar yeni il  kadın kolları başkanını seçtiler. Kadınlar için ayrı bir başkanlık olması da ne kadar demokratik anlamakta zorlanıyorum. Sandıktaki oylar sayılırken de oy ayrımı yapılsın o halde.
İl Kadın Kolları Başkanlık seçimi  ,İl Başkanlığı seçimine göre daha demokratik olarak algılanmalı.Neden?Çünkü kadınlar iki aday ile katıldılar seçime  ve başa baş mücadele sonunda Av.Rukiye Alpay Çinkılıç  3 oy farkla başkan seçildi.

 Seçimlere,kadınlar istemese de  erkekler de katıldı. Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan ve eski Milletvekili Kemal Sağ,yeni il başkanı Orhan Sümer ile partili erkekler  de  oradaydılar.

Kulisler de kaynıyordu. Şu şunun adayı,şu şunun adayı…Söylentilerin asıl muhatabı vekiller yoktu salonda ama .

CHP’li kadınları  kutlamak lazım.İstiklal Marşı’nın  hep bir ağızdan ,o kadar gür bir sesle okudular ki… Kayıt İstiklal Marşı’nın gölgesine sığınmadan  var güçleriyle okudular milli marşımızı.

Divan seçimi,bir önceki yönetimin aklanması…

Sıra aday kadınlara geldi.

Birer konuşma yaptılar.

Seçimin adı İl Kadın Kolları Başkanı.

Ama nedense konuşmalarda kadınlar kadın demekten çekindiler .

“Biz hanımlar,biz bayanlar…” dediler hep.

Oyca bu iki kelime hitap sözcüğüdür.

Kadın  demek dahi bir takım geleneksel düşünceden dolayı insanların çekincelerine neden oluyor.

Önce  Funda Özdemir Aksoy  konuştu. Daha önce Çukurova İlçe Başkanı olarak kısa süreli bir deneyim geçirmişti.

Söze başladığı andan itibaren  erkekleşti. Bağıra bağıra konuştu hep. Erkek siyasetçiler gibiydi.Ama kadınlara verilen yüze 33’lük kotaya teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Davasına inanan bir kadın fotoğrafı veren Funda Özdemir Aksoy ‘dan daha farklı bir görüş beklerdim.Mücadelenin altını çizmesi çok güzeldi. Peki o zaman almasını bilen kadınlar verilene teşekkür mü  etmeli ?





Adana’da partiye üye olanların 3’te birini  kadınların oluşturduğunu da öğrendik.

Diğer aday Av. Rukiye Alpay Çinkılıç geldi kürsüye. Konuşmasına ,kız olduğu için babası tarafından istenmediğini ama çelişki bu ki kendisine babaannesin adının verildiğini açıklayarak başladı.Çok önemli bir giriş yaptı. Ve parti içindeki serüvenini anlattı. Üniversite yıllarına dayanan bir geçmiş. İş ve aile yaşamı ile birlikte kesintilere uğrasa da  emeklilik sonrası kaldığı yerden devam.

Çinkılıç,konuşmasında  birkaç kez ben kimsenin adamı değilim ifadesini Yenibosna escort kullanarak  kulislerde dolaşan söylentiye ,eleştirilere  kibar bir şekilde yanıt verdi. Ve çok düzgün cümleler kurarak sürdürdü konuşmasını.Sesinin tonunu çok iyi ayarladı ve kadın kimliğinden çıkmadı.Salonu da etkiledi.

Kürsüdeki duruşu milletvekilliğine hazır olduğunu  da yansıttı. Geçen seçimde aday olan eşi yine aday olmak ister ise ailede fedakarlığın kime  düşeceğini yazmama gerek yok.

Bu arada kız çocuğu olarak  dünyaya geldiği için kendisini istemeyen babasının da salona gelmesi ve kızına destek vermesi de  çok anlamlıydı.

Kadın kotasına uyulmayan İl Başkanlığı seçiminden sonra başkan seçilen Orhan Sümer de kürsüye çıktı.Kadınların karşısında konuşmakta da çok zorlandı.Kadınlardan üç kez özür diledi. Bu sırada tepki gösteren kadınlar da oldu .Durum şunu gösteriyor ki siyaset sahasında erkeklerle aynı maça çıkan  kadınlar hakemliği de ele geçirmişler Adana’da. Ortaköy escort Ve  CHP’de kadınlar erkeklere sarı kart göstermeye başladılar.Ve erkeklerde çok iyi biliyorlar ki kadınlar ve gençler olmadan seçimleri kazanamazlar.Sadece kahveye gelen erkeklerle seçimin kazanılmayacağını çok iyi biliyorlar.Kadınlar da bu güçlerini adaylık konusunda kullanmalılar.

Her iki aday gayet demokratik bir ortamda  yarıştılar. Ve  3 oy kazananı belirledi. Funda Özdemir Aksoy da seçimi kaybetti olarak değerlendirmemeli.BU kararlılığı ile daha  bir çok seçime katılacak ve Üsküdar escort bunlardan birini mutlaka kazanacak gibi görünüyor. Kadın olmanın ortak paydasında birleşerek partilerini daha yukarıya taşımak için çalışacak ve siyasette kadın dayanışmasını sergileyecekler diye umuyorum.

Sema Erdoğan


adanaulus

14.08.2012 12:02:08

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI