Sedefçi: Korkuyorum evime silah aldım
Manşet Haber 13.08.2012 16:37:44 0

Sedefçi: Korkuyorum evime silah aldım

Sedefçi: Korkuyorum evime silah aldım


Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, belediye önünde bir iş adamına silahlı saldırıda bulunulmasının ardından saldırganların serbest bırakıldıklarını belirterek, ''Ben şu an korkuyorum, valilikten resmi yazıyla koruma istedim, evime silah aldım'' dedi.


BELEDİYE ÖNÜNDE İŞADAMINA SİLAHLI SALDIRI

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, Edirne Belediyesi Meclis salonunda yaptığı basın toplantısında, 10 gün önce belediye önünde iş adamı Mustafa Altunhan'ın silahla yaralandığı olayı tekrar lanetlediğini söyledi.


Silahlı saldırıya karışanların yargılanmalarının ardından serbest bırakıldıklarını anımsatan Sedefçi, ''Altunhan, Allah korusun topal kalabilirdi, ölebilirdi... Saygı duyuyorum ama yargımız olayın az hasarla atlatıldığı için olayla ilgili kişileri serbest bıraktı. Adamlar piyasada geziyorlar, yargı tarafından, bu tip ahlaksız adamlara (adam bacaktan vurmanın cezası yok) denildi gibi bir şey oldu. Ben şuan korkuyorum, valilikten resmi yazıyla koruma istedim, evime silah aldım'' dedi.


Olayla ilgisi olanlardan birinin verdiği ifadenin de araştırılması için savcılığa başvurduğunu anlatan Sedefçi, şöyle devam etti:


BENİ KORUYAN SADECE ALLAH'TIR

''Bu adamlardan birisi ifade veriyor, ifadesinde beni koruma altına aldığını söylediğini iddia ediliyor. Beni koruyan Allah'tır, halkım var ve kendim varım. Kimse benim korumalığımı yapma hakkını kendinde bulmasın, Allah'ın verdiği bir can bunu da vicdanım rahat bir şekilde verebilirim. Nahoş olaylarla Türkiye gündemine Edirne'nin gelmesini doğru bulmuyorum.


Yargının da bu adamlarla ilgili gereğini yapacağı umudunu taşıyorum. Bu tip insanlar Edirne Belediyesi civarında gezemeyecek, girmelerini yasaklıyorum. Gerekli tedbirlerimizi aldık, başı boş insanlara kenti bırakmayacağız. Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdum iddiaların araştırılmasını talep de ettim. Son olay, çirkin olay Edirne'de sıkıntı yarattı. Bahar havası yaşanırken, yatırımcı Edirne'ye gelirken adamlar kaçtı gitti, adamları geri getirmeye çalışıyoruz.''


BELEDİYE ÖNÜNDE SİLAHLI SALDIRI

İş adamı Mustafa Altunhan 3 Ağustos günü Bulgar yatırımcı heyetiyle birlikte katılacağı Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi'den aldığı randevuya giderken, Edirne Belediyesi önünde silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırı sonrası sağ bacağına iki kurşun isabet eden Altunhan hastaneye kaldırılmış, tedavisinin ardından taburcu edilmişti.


Altunhan'ı silahla yaraladığı iddia edilen Ö.D ve olayla ilgisi olduğu öne sürülen F.D ile R.D çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°