ŞEHİR HASTANESİNDE OBEZİTE MERKEZİ
Manşet Haber 27.10.2018 06:41:59 0

ŞEHİR HASTANESİNDE OBEZİTE MERKEZİ

ŞEHİR HASTANESİNDE OBEZİTE MERKEZİ

Sağlık Bakanlığı’nın ekonomiye maliyeti 20 milyar TL’yi bulan obeziteye karşı başlattığı mücadele kapsamında Türkiye genelinde açılan 5 pilot merkezden birisinin yer aldığı Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yüzde 100 başarı hedefiyle tedavi gerçekleştiriliyor.
Tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olan obezite ile savaş için Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın İstanbul’da Samatya ve Bağcılar, Kahramanmaraş ve Gaziantep ile birlikte Adana’da Şehir Hastanesi bünyesinde pilot uygulama olarak açtığı Obezite Merkezi, hastaların hayatlarına dokunuyor.
Bakanlık tarafından yapılan araştırmada, ekonomiye maliyeti yıllık 20 milyar lira olan, obezite ameliyatlarında patlama yaşanmasına rağmen yüzde 80’inin yeniden kilo aldığı günümüzde, bu hastalığa karşı etkin tedavi dahiliye uzmanı, diyetisyen, psikolog, fizyoterapist ve yaşam koçundan oluşan ekip tarafından ortak çalışma ile gerçekleştiriliyor.
6 MODÜLLÜK TEDAVİ SÜRECİ
Adana Şehir Hastanesi Obezite Merkezi Dahiliye Uzmanı Dr. Zeynep Tüzün, merkezde hastaları bütün olarak ele aldıklarını, vücut kitle endeksi 30 ve üzeri olan hastaların kabul edildiği programda diyetisyen, dahiliye uzmanı, psikolog, fizyoterapist ve yaşam koçundan oluşan ekiple çalıştıklarını ifade etti.
Dr. Tüzün, 6 modülden oluşan tedavi süreci sonunda yüzde 100'e yakın başarı hedeflediklerini vurgulayarak, hastaların yaşam biçimlerini değiştirerek başarıya ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi.
''OBEZITENIN SEBEBI SAĞLIKSIZ BESLENME''
Merkezde öncelikle hastaların kendilerini tanıyarak, onları obeziteye iten sebeplerin ortaya çıkarıldığını vurgulayan Dr. Zeynep Tüzün, obeziteyi oluşturan sebeplerin başında yanlış beslenme alışkanlıklarının olduğunu belirterek, şunları söyledi;
''Aşırı kilolarından şikâyetçi olan hastaları incelediğimizde, büyük oranda yanlış beslenme alışkanlılarına sahip olduklarını, sürekli yanlış diyetler uygulayarak metabolizmalarına zarar verdiklerini görüyoruz. Bu yanlışlara bir de hareketsizlik eklenince obezite neredeyse kaçınılmaz bir son oluyor. Merkezimizde öncelikle hastalarımızın bu yanlışlarını görmelerini sağlıyoruz. Ama burada farklı olarak yaptığımız şu: hastamıza bu yanlış, şu yanlış demiyoruz. Onlarla görüşmelerimizde günlük yaşamlarında yaptıkları hataları kendilerinin fark etmelerini sağlıyoruz.”
ADIM ADIM KİLO VERME YOLCULUĞU
Modüller boyunca hastaların, ekiple sürekli irtibat halinde olduklarını vurgulayan Tüzün, şunları kaydetti:
''1'inci modülde koordinatörle görüşen hasta tedaviyi kabul ettikten sonra yaşam koçu, diyetisyen ve psikologla görüşmeye alınıyor. Bu modülde hastalarımızın, yaşamları boyunca onları obeziteye iten psikolojik sebepleri araştırılıyor. Ardından 2’nci modülde küçük bir check-up'tan geçiriliyorlar. Burada obeziteyi tetikleyen fizyolojik veya biyolojik bir sebep var mı araştırılıyor. Hastalarımız yapılan tarama sonrasında dahiliye uzmanı tarafından değerlendiriliyor. 3'üncü modülde, hastalarımızı grup terapisine alıyoruz. Burada hastalarımızın motivasyonunu arttırarak, bilinç değişimi yapıyoruz. Ardından adım adım kilo verme yolculuğumuz başlıyor ve 4'üncü modüle geçiyoruz.”
8 HAFTA SÜRÜYOR
Hastalarının 8 hafta boyunca haftada 1 gün merkeze gelerek, ekiple görüşme yaptıklarını belirten Dr. Tüzün, “5'inci modüle geçtiğimizde artık yavaş yavaş hastalarımızın kendi kanatlarıyla uçmalarını istiyor ve 2 haftada bir görüşmeler yapıyoruz. Bu modüle kadar hastalarımız kendilerini tanımış, doğru ve yanlış olan beslenme alışkanlıklarını kavramış oluyor. Ve artık sona gelmiş oluyoruz. 6'ncı modülde hastalarımızı 4 ay boyunca ayda bir kez görüşüyoruz'' ifadelerini kullandı.
100'DE 100 BAŞARI HEDEFİ
Obezite'nin birçok hastalığın temeli olduğunu bildiren Dahiliye Uzmanı Dr. Zeynep Tüzün, Sağlık Bakanlığının araştırmasına göre Türkiye'de ortalama her 4 kişiden birinin obez olduğunu belirterek, “Adana Şehir Hastanesi Obezite Merkezi olarak 100’de 100 başarı hedefiyle çalışıyor ve fazla kilolara adeta savaş açıyoruz. Merkezimizde şu anda 90 hastanın aktif olarak tedavi sürecin devam ediyor. Vücut kitle endeksi 30 ve üzerinde olan herkesi Obezite Merkezimize bekliyoruz” diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°