Şehit cenazesi kaldırmaktan millet yoruldu
Manşet Haber 18.09.2012 18:27:19 0

Şehit cenazesi kaldırmaktan millet yoruldu

Şehit cenazesi kaldırmaktan millet yoruldu

AKP Adana İl Başkanı Ziyaeddin Yağcı, terör konusunda iyi haber verebilecek durumda olunmadığına dikkat çekerek, terörün silahla sona erecek bir sorun olmadığını söyledi. Yağcı, 'Terör konusunda iyi haber verecek durumda değiliz. Bu hükümetle başlamadı, bu hükümetle de biteceğe benzemiyor' dedi.
Nezihe Yalvaç Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Uygulama Otelinde düzenlenen basın toplantısında gündemle ilgili konuları değerlendiren AK Parti İl Başkanı Ziyaaddin Yağcı, 4+4+4 eğitim sisteminin sorunsuz başladığını belirterek, okullardaki sınıfların da ortalama 30 kişi olduğunu söyledi. Yeni eğitim sistemi ile meslek liselerine kayıt oranının artış gösterdiğini vurgulayan Yağcı şöyle dedi:
'Gelişmiş ülkelerde meslek liselerine kayıt oranları yüzde 60-65 oranında, Türkiye'de ise tam tersi. Yeni eğitim sisteminde amacımız meslek liselerine kayıtların artırılmasıydı ve bunu başardığımız görünüyor. Meslek liselerine kayıtlar geçen yıla oranla oldukça yüksek. Bu sistemle üniversitelerde yığılmanın önüne geçeceğimizi düşünüyorum.'
'ŞEHİT CENAZESİNDEN MİLLET YORULDU'
Terör konusunda iyi haber verebilecek durumda olunmadığına dikkat çeken Ziyaaddin Yağcı, terörün silahla sona erecek bir sorun olmadığını işaret etti. Yağcı konuşmasına şöyle devam etti:
'Hepimizin yüreğini dağlayan olaylar yaşanıyor. Bu, bir partinin, bir hükümetin meselesi değil. Çünkü bu hükümetle başlamadı, bu hükümet ile de biteceğe benzemiyor. Sorun, ülkemizin bir sorunu, hepimizin sorunu. Herkes aklındaki, eteğindekini ortaya koymalı. Herkes bildiğini söylemeli. Akıl akıldan üstündür. Şu ana kadar, bu işi bitirecek bir formülü kimse bulamadı. Siz en iyi formülü bulabilirsiniz ama karşınızdakilerin de bunu kabul etmesi lazım. Bu şeyi maalesef şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve vatandaşları bulamadı. Elbette ki, emniyet tedbirleri alınacaktır, bundan hiç kimse şüphe duymasın. Devlet silah bırakacak değil. Eşkiyaya karşı devlet her zaman elinde silah bulunduracaktır ama bu işin silahla çözülmeyeceği malum. Sorunun başka yollardan nasıl çözüleceğini hep birlikte bulmak zorundayız. Şu anda, herkesin yüreğini soğutacak bir şey söyleyecek durumda maalesef ki değiliz. Şehit cenazelerini kaldırmaktan millet yoruldu. Bu cenazeler nasıl gelmez olur, onu da ne yazık ki bilmiyoruz.'
'GÜNDEMİMİZDE YEREL SEÇİM YOK'
AK Parti İl Başkanı Yağcı, CHP'nin belediye başkan adaylarını yılbaşında açıklayacağının hatırlatılması üzerine, 'Biz MHP ile seçim tarihi ile ilgili mutabakat sağladık. CHP adaylarını açıklayabilir ama bizim gündemimizde yerel seçim yok' dedi. Hükümetin yaptığı yatırımların Ceyhan'da engellenmek istediğine de dikkat çeken Yağcı, 'Ceyhan Belediye Başkanımız, yapımı süren Ceyhan Devlet Hastanesi inşaatını durdurma kararı almış. Sürekli genel idarenin yatırımlarını engellemeye çalışıyor. Yerel idarelerin yatırımları da, genel idareler tarafından engellenebilir. Bu cami duvarı meselesi' diye konuştu.
'İŞSİZLİK RAKAMLARI AŞAĞI ÇEKİLDİ'
Adana'daki işsizlik rakamlarında sevindirici gelişmeler yaşandığını belirten Yağcı, 'İşsizlikte Adana önde giden bir şehir. Son aylardaki gelişmelere baktığımızda, işsizlik oranımız yüzde 9,5-10 arasında. Bu rakam daha önce üst seviyelerdeydi. Bu sevindirici bir durum. İşsizlik oranı TÜİK'in verilerine göre, Türkiye genelinde ise yüzde 8 olarak açıklandı' dedi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°