Şehit sayısında dozaj yeterli mi?

Şehit sayısında dozaj yeterli mi?

Nihayet Altın Koza'daki adliyelik eden kavgalı kanlı olayı yazan bir gazete çıktı...
Yerellerden dün de ses gelmedi ...
Sözcü belliki haberi telefonla alıp yazmış ..Çünkü habere imza atmamışlar ...
Adana'dan biri ile temasa geçerek yazmışlar..Belliki güvendikleri biri var..Adana'da
Ben haberi Sözcü'nün internet sitesinde okudum ..
Dayak yediğini iddia eden şöfor Aydın Koç ( Ki tanırım efendi ve sakin bir arkadaştır) dayaktan öte bir şey anlatıyordu ..
Haberin can alıcı noktası zaten burasıydı...
Aydın Koç'un iddiasına göre,  Altın Koza'da 200 bin adet basıyoruz dedikleri el ilanlarında gercek rakamın 20 bin olduğu belirtilirken faturanın ise 200 bine göre kesildiğini bazende hiç bir iş yapmadan fatura kesildiği açıklanıyordu...
Ancak her ne olduysa dün saat 15.00 sıralarında Sözcü'nün sitesinde bu bölüm atıldı..
Anlam veremedim doğrusu bu işe ...Çıkar ortaya ileride bu durum..
SEHİT SAYISINDA DOZAJ YETERLİ Mİ?
Bu Altın Koza'da birinci bölüm..
İkinci bölüme gelince...Ard arda gelen şehit haberlerinin ardından Altın Koza'nın eglence kısmının ertelenmesi gündemi dogmuştu...Bu durum üzerine Başkan vekili Aldırmaz ''Şehit sayısındaki dozaja bakacaklarını ...Festivalin eğlence bölümünü kısaltabilceklerini belirtmişti..Bu dozaj yakıştırması ise büyük tepki görmüştü..
Buna karşın Aldırmaz Emel Sayın ve Ebru Gündeş konserlerinin iptalinin söz konusu olamayacağını belirtmişti...
Afyon'da şehit düşen Onbaşı Ahmet Tosun'un Adana'daki cenazesine katılan Zihni Aldırmaz'ın önce 4 askerin şehit edilmesi ardından da 8 polisin şehit düşmesinin ardından ne gibi bir ortak karar alacağını doğrusu merak ediyorum..
Bakalım dozaj yeterli mi değil mi?..Aldırmaz'a göre

BURSA
1 2 // 1 3 6 // 7 3 2 // 4 8 6 // 9 4 6 2 // 6

adanaulus

17.09.2012 01:00:25

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI