“ŞEHİTLERİN ADI VERİLECEK”
Manşet Haber 28.07.2016 14:53:01 0

“ŞEHİTLERİN ADI VERİLECEK”

“ŞEHİTLERİN ADI VERİLECEK”

Adana(Ulus)--AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, Adana’da darbeyi çağrıştıran ‘Kenan Evren Bulvarı’ ve ‘Cemal Gürsel Caddesi’ gibi isimlerin değiştirilerek şehitlerin adının verilmesi için çalışma başlattıklarını söyledi.

Adana’da Uğur Mumcu Meydanı’nda ‘Demokrasi Nöbeti’ tutan kalabalığa seslenen Fikret Yeni, Boğaz Köprüsü’nün isminin ’15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ olarak değiştirilmesinin ardından Adana’da da darbeleri çağrıştıran bulvar ve cadde isimlerinin değiştirilmesi yönünde taleplerin geldiğini söyledi. İsim değişikliği konusunda yetkinin Büyükşehir Belediyelerinde olduğunu hatırlatan Yeni, şöyle konuştu:fikret_yeni_demokrasi_miting

“Adana’da hala darbeyi çağrıştıran sokaklarımız var. Caddelerimiz var. Meydanlarımız var. Ben burada AK Parti adına şu sözü veriyorum. Biz darbeyi çağrıştıran Kenan Evren Bulvarı, darbeyi çağrıştıran Cemal Gürsel Caddeleri’nin adını değiştirerek vatan nöbetinde şehit olan kardeşlerimizin adının verilmesi için Adana Büyükşehir Belediyesi’ne gurup olarak teklifte bulunacağız. Nasıl ki boğazın gerdanlığına 15 Temmuz Şehitler Köprüsü adını konduysa Adana’da da bundan sonra darbeyi çağrıştıracak bir isim olmayacak. Bu vatan için seve seve canını veren şehitlerimizin adını yaşatmak için inşallah ben buradan diğer siyasi partilere de sesleniyorum. Bu çağrımıza kulak verirler en kısa zamanda darbe kalıntılarını ortaya koyan Kenan Evren Bulvarı’nın adı da değişir. Cemal Gürsel Caddesi’nin adı da değişir”fikret_yeni_demokrasi_miting

‘GÖZ KOYANIN GÖZÜNÜ ÇIKARIRIZ’

Bu milletin içinden çıkmış, bu milletin ekmeğini yemiş hainlerin 15 Temmuz’da çok haince bir saldırı gerçekleştirdiğini, onlara en iyi cevabı da meydanları dolduran milletin verdiğini belirten AKP İl Başkanı Fikret Yeni, şöyle konuştu:
“Darbe yapmaya kalkışan o darbecilere gerçek darbeyi milletimiz yaptı. Siz yaptınız. Ve onların bir daha bu vatan üzerinde darbe yapmaya cesareti kalmayacak. Sizler Adanalı olarak dediniz ki, ‘Bizler korkmuyoruz. Bizler çekinmiyoruz. Bizler üzülmüyoruz. Ve bizler üzülmeyeceğiz. Bizler vatanımıza göz koyanın gözünü çıkartırız.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°