Semt Pazarında Organik Günler
Manşet Haber 8.12.2012 17:40:55 0

Semt Pazarında Organik Günler

Semt Pazarında Organik Günler

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen “Türkiye’de  Organik Tarımın Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi” Tarım İl Gıda, Hayvancılık Müdürlüğü tarafından “Organik Günler”  ürün tanıtımı ve satış organizasyonu günleri yapıldı.

Tarım İl Gıda, Hayvancılık Müdürü Hamit Aygül,  8-9 Aralık 2012 tarihlerinde Çukurova İlçesi Toros Mahallesi Kenan Evren Bulvarı‘nda bulunan Mahfesığmaz Kapalı Semt Pazarı’nda ilk defa düzenlenen  “Organik Günler” etkinliğinin tek amacının Organik ürünlerin tüketiciler ile buluşturulması olduğunu söyledi.

Hamit Aygül, “ Dünyada organik tarım son yıllarda hızla gelişme göstermektedir. Son verilere göre dünya tarım alanlarının yüzde birlik kısmında organik tarım yapılmaktadır. 2011 tarım verilerine göre ise Türkiye’de organik tarım yapan çiftçi sayısı 42 bin 460 olup, 614 bin 618 hektar alanda, 225 çeşit ürün organik metodlarla yetiştirilmektedir.” dedi

55 milyar dolarlık dünya organik ürün pazarında ülkemizin 16 milyon dolarlık bir paya sahip olduğunu belirten Aygül, 2006 yılından itibaren  geliştirilen “Türkiye’de  Organik Tarımın Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi”nin uygulandığını söyledi. Aygül, şöyle konuştu:

“Bu proje de Adana ile birlikte toplam 33 il müdürlüğü ve 10 araştırma Enstitüsü tarafından uygulanmaktadır. 2008 yılında projemize dahil olan ilk 13 çiftçimiz organik tarım metotlarını başarı ile uygulayarak ürettikleri zeytin, elma, nar ürünleriyle sertifikalarını almıştır. Sonuç olarak organik ürüne artan talep karşısında insanlara güvenilir ürünler sunabilmek için ‘Organik tarım’ sektörün hızla yükselen değeridir. Bundan sonraki tek hedefimiz ise semt pazarlarında bu ürünleri tüketicilerle buluşturmaktır. “ 

Vali Yardımcısı Halit Arslan, bu tür organizasyonların tüketiciler için önemine değindi. Vali Yardımcısı Halit Arslan, Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan, İl Müdürü Hamit Aygül ile birlikte kurulan standları tek tek gezdiler. 2 gün açık kalacak “Organik Günler” pazarına Adana’nın dışında ve bazı illerden gelen  organik tarım yapan üreticiler ve firmalar katıldı. 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°