SES’TEN SÜRGÜN GİBİ GÖREVLENDİRMEYE TEPKİ
Manşet Haber 25.03.2018 22:54:24 0

SES’TEN SÜRGÜN GİBİ GÖREVLENDİRMEYE TEPKİ

SES’TEN SÜRGÜN GİBİ GÖREVLENDİRMEYE TEPKİ

Tabip Odası Başkanı Adana Şehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Ali İhsan Ökten geçici görevle Hatay’ın Kırıkhan Devlet Hastanesi’ne görevlendirilmesini kamuoyu www.adanaulus.com’dan öğrendi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, Adana Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten’in başka bir il’e geçici görevle gönderilmesine tepki gösterdi
Adana Şehir Hastanesi Beyin Cerrahi Bölüm Şefi Ali İhsan Ökten’e bu hastanede daha çok ihtiyaç olduğunu savunan Yüksel, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Adana Şehir Hastanesi Beyin Cerrahi Bölümü’nde 8 uzman doktor, 8 asistan doktor var. Asistan eğitimi aksıyor, hastalar da tedavi olmayı bekliyor. Ökten’in geçici görevle de olsa başka bir yere gönderilmesi yanlıştır. Burada yatan asıl neden Ökten’in şef ve öğretim üyesi olması mıdır? Ya da Adana Tabip Odası Başkanı ve SES üyesi olmasından mı kaynaklanmaktadır? Yeni açılan Şehir Hastanesi Beyin Cerrahi Bölümü’nde Beyin Cerrahi Uzmanı, doçent veya profesör var mıdır? Elbette Kırıkhan’da da doktor olmalıdır ancak öncelik kesinlikle Ali İhsan Ökten’in söz konusu hastaneye gitmesi değildir. Çünkü Adana Şehir Hastanesi Beyin Cerrahi Bölümü’nde Ökten’e daha çok ihtiyaç vardır.”
DURSUN YAŞAR ULUTAŞ ÇAĞRISI
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’nın bu yılki 14 Mart Tıp Bayramı etkinliklerine Adana Tabip Odası’nın davet edilmediğini savunan Yüksel, 14 Mart’ta Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nün de Atatürk Parkı’nda herhangi bir tören yapmadığını, Atatürk anıtına çelenk sunmadığını ileri sürdü. Yüksel, öte yandan görevinden uzaklaştırılan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dursun Yaşar Ulutaş’ın da neden göreve başlatılmadığını sorguladı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°