SEYHAN BELEDİYESİNDEN “KURBAN” UYARISI!
Manşet Haber 22.07.2020 09:05:45 0

SEYHAN BELEDİYESİNDEN “KURBAN” UYARISI!

SEYHAN BELEDİYESİNDEN “KURBAN” UYARISI!






Kurban bayramına sayılı günler kala dini vecibelerini yerine getirecek olan vatandaşta “Kurbanlık alma” telaşı başladı. Seyhan Belediyesi Sağlık Müdürü Veteriner Hekim Evren Sonyürek kurbanlığın “Murdar” olmaması için uzuvlarının tam ve “Kulak Küpesinin” olmasının önemine değindi.





Seyhan Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Veteriner Hekim Evren Sonyürek, kurbanlıkların besili, sağlıklı, veteriner sağlık raporu, kulak küpesi olan, nakil belgesi, hayvan pasaportu bulunan ve hayvan kimlik sistemine kayıtlı, erkek ve yaşını doldurmuş olanlardan seçmeye dikkat edilmesi gerektiği vurgulandı.









Bakışları donuk, çok zayıf, salya ve gözde akıntısı olan, tüyleri karışık ve mat olan, çevreye karşı aşırı tepkili ya da çok duyarsız, topal, kör, tüyleri mat kurbanlıkların alınmaması gerektiğini aktaran Sonyürek, dişlerinin tam ve tüyleri parlak olan hayvanların tercih edilmesi gerektiğini aktardı.





Satışa sunulan her hayvanın kendine özgü bir pasaportu bulunduğunu belirten Sonyürek“Bunun üzerinde cinsiyeti, cinsi ve ırkı yazıyor. Bunun yanı sıra pasaportun üzerinde aşıların tam olup olmadığına bakılıyor. Ayrıca pasaport üzerindeki barkod sayesinde hayvanın tüm bilgilerine cep telefonuna yüklenecek uygulama ile bakmak mümkün”dedi.





Dikkat edilmesi durumunda dini vecibelerin eksiksiz yapılabileceğini ifade eden Seyhan Belediyesi Sağlık Müdürü Veteriner Hekim Evren Sonyürek “Seyhan Belediyesi, belirlenen hayvan satış alanlarında denetimlerini sürdürecek. Vatandaşımızı da, hem dolandırıcılara hem de sağlıksız kurbanlıklara karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz” diye konuştu. 



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°