SEYHAN BELEDİYESİ’NDEN TEMİZLİK ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ
Manşet Haber 14.09.2021 18:39:30 0

SEYHAN BELEDİYESİ’NDEN TEMİZLİK ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ

SEYHAN BELEDİYESİ’NDEN TEMİZLİK ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ

“Üreten belediyecilik” anlayışını yaşama geçiren Akif Kemal Akay başkanlığındaki Seyhan Belediyesi, boya, oyuncak, kompost gübre, işçi kıyafetlerinden sonra, sıvı sabun, çamaşır suyu, cam temizleyici, kireç çözücü, bulaşık deterjanı, yumuşatıcı gibi temizlik ürünlerini üretip, Seyhan Halk Pazarı’nda ekonomik fiyatlarla halka sundu. Temizlik ürünlerinin ev ekonomisinde önemli bir miktar tuttuğunu dile getiren Başkan Akay, “Ürettiğimiz kaliteli ve ucuz temizlik ürünlerini vatandaşlarımıza ulaştırıp, onların tasarruf etmesini sağlayarak, ev ekonomisine katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.
Yaşamın her alanında üreten belediyecilik anlayışını yaşama geçiren Başkan Akay, ilkleri yaşama geçirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl belediyenin boya ihtiyacını karşılamak üzere boya atölyesini, belediyenin sorumluluk alanındaki park ve bahçelerde kullanılmak üzere kompost gübre tesisini, belediye çalışanlarının kıyafetlerini dikmek üzere Dikimevi’ni yaşama geçiren Başkan Akay, bu kez yeni kurdurduğu atölyede günlük yaşamın her alanında kullanılan temizlik ürünlerini üretilmesini sağladı.
“SEYHAN” MARKASIYLA HALK PAZARI’NDA
Farklı boyutlardaki ambalajlarda alternatif kokularla üretilen sıvı sabun, normal ve ultra yoğun kıvamlı çamaşır suyu, cam temizleyici, kireç çözücü, elde yıkama için bulaşık deterjanı, genel temizlik sıvısı ve yumuşatıcı “Seyhan” markasıyla Yeşilyurt Çok Amaçlı Tesis içerisinde faaliyete giren Seyhan Halk Pazarı’nda vatandaşların beğenisine sunuldu.
UCUZ VE KALİTELİ ÜRÜNLERLE AİLE BÜTÇESİNE KATKI

Temizlik ürünlerinin toplum sağlığı için olmazsa olmaz ürünler arasında yer aldığını aktaran Başkan Akay, pandemi nedeniyle temizlik ürünlerinin daha da önemli hale geldiğini kaydetti. Akay, “Pandemiyle mücadelenin en önemli unsurlarından biri temizlik ve hijyen. Temizlik ürünleri aile bütçesinde önemli bir miktar tutuyor. Yoksulların yoğun olduğu bir kentte yaşıyoruz. Vatandaşlarımızın kaliteli ve ucuz temizlik ürünlerine erişimini sağlamak, tasarruf ederek aile bütçelerine katkıda bulunup yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olmak istiyoruz” diye konuştu.
İleriki süreçte üretilen ürün çeşidini artırıp ahşap temizleyici, arap sabunu, bulaşık ve çamaşır makinesi deterjanı da üretmeyi planladıklarını dile getiren Başkan Akay, “Amacımız Seyhan’da yaşayan yurttaşlarımızın daha mutlu, refah, huzurlu bir yaşam sürmesi. Bunun için üretiyoruz, üretmeye devam edeceğiz. Çünkü Seyhanlı her şeyin en iyisini layık” ifadelerini kullandı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°