Seyhan CHP’de Kolcu
Manşet Haber 7.07.2015 16:00:58 0

Seyhan CHP’de Kolcu'nun Yardımcıları

Seyhan CHP’de Kolcu'nun Yardımcıları

chp_seyhan (1)Abeydullah Kolcu Başkanlığında toplanan CHP  Seyhan İlçe yönetim kurulu görev paylaşımı yaptı.Alper Tapanyiğit Sivil toplum örgütlerinden sorumlu başkan yardımcısı oldu.

CHP Seyhan İlçe Örgütü yeni yönetim kurulu üyelerinin görevleri şu şekilde oluştu

İlçe Sekreteri - Mehmet Ali Arslanlıoğlu - Örgütlenme ve Örgütten sorumlu Başkan Yardımcısı M. Semih Sabahşen -  İdari ve Mali İşlerden sorumlu Başkan Yardımcısı Serpil Sağ - Sendikalardan sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Ayaz-Bilişim İşlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Sevinç Duvarcı Çetin - Parti içi Eğitimden sorumlu Başkan Yardımcısı Fatma Akdoğdu - Seçim ve Hukuk İşlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Ümit Arif Özsoy - Basın ve Propaganda’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Özlem Çapar - Esnaf Odalarından sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Göktaş - Meslek Odaları ve STÖ’lerden sorumlu Başkan Yardımcısı Alper Tapanyiğit - Halkla İlişkilerden sorumlu Başkan Yardımcısı Hamza Yılmaz- Ulaşımdan sorumlu Başkan Yardımcısı Remzi Zöhre- Tarım işlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Doğan

İlçe yönetim Kurulu Üyeleri;  Ayet Aydın, Ömer Yavuz, Mehmet Girici ve Musa Ertekinchp_seyhan (2)

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°