SEYHAN’A ÜÇ YENİ BİLGİ EVİ
Manşet Haber 2.04.2021 23:43:38 0

SEYHAN’A ÜÇ YENİ BİLGİ EVİ

SEYHAN’A ÜÇ YENİ BİLGİ EVİ




Uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler için taziye evlerini “Bilgi Evi”ne dönüştürerek onların her türlü bilgiye erişimini sağlayan Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Kütüphane Haftası etkinliklerinde öğrencilerin kitap okuma etkinliğine eşlik etti. Gençlere kitap okumalarının önemini anlatan Başkan Akay, “Günümüzde en değerli şey bilgi, en iyi dostumuz da kitaplar” dedi, gençlere kitap armağan etti.
Kütüphane Müdürlüğü’nün “Kütüphane Haftası” dolayısıyla Yeşilyuva Bilgi Evi’nde düzenlediği “Birlikte Okuyoruz” adlı kitap okuma etkinliğine gençler yoğun ilgi gösterdi. Kitapsever gençlerle birlikte kitap okuyan Başkan Akay, etkinliğin sonunda katılımcılara kitap okumanın önemini anlattı.
“KİTAP OKUYARAK YEPYENİ DÜNYALAR KEŞFEDEBİLİRSİNİZ”
Bilim ve teknolojinin baş döndüren bir hızla geliştiğine dikkati çeken Başkan Akay, dünyanın bilim çağını yaşadığını vurguladı. Günümüzde en değerli şeyin “bilgi” olduğunun altını çizen Başkan Akay, “Bugün bilgiye sahipseniz o bilgiye ait her şeyi yapmanız mümkün. Bilgiyi öğreneceğimiz yerler ise kitaplar. Kitap düşünmenizi sağlar. Kitapta okuduğunuz her cümlede düşünme fırsatı bulabilir, kitaplarla yepyeni dünyalar keşfedebilirsiniz. Kitaplar en iyi dostunuzdur. Lütfen yaşamınız boyunca kitap okuyun” dedi.
Pandemi dönemine kadar sadece cenaze olduğunda kullanılan Yeşilyurt, Yeşilyuva ve Fatih mahallesi taziye evlerinin bir bölümünün Bilgi Evi’ne dönüştürüldüğünü belirten Başkan Akay, üç yeni bilgi evinin de müjdesini verdi. Bilgi Evlerinin uzaktan eğitim için teknolojik olanaklardan yoksun gençler için önemli bir işleve sahip olduğunu aktaran Akay, “Bilgi Evlerimiz siz gençlerin her türlü bilgiye erişimini sağlamak için hizmet veriyor. Kısa zaman sonda üç bilgi evini daha hizmete açacağız ve daha çok gencimizin bu olanaklardan yararlanmasını sağlayacağız. Bu hizmetlerin hepsi geleceğimiz olan siz gençler için.” diye konuştu.
ŞİİR DİNLETİSİ, SEMİNER VE DENEYLER…
Akay, etkinlik sonunda kitapsever gençlere kitap armağan ederken, çocuk şiir yarışması da düzenlendi. Yeşilyurt Bilgi Evi’nde ise şiir dinletisi ve şiir üzerine söyleşi gerçekleştirildi. Etkinliklerde “Bahçede Mikroplarla Savaşmak ve Kendi Kendini Şişirebilen Balonlar” adlı deney çalışmaları ile “Kitap Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazanılır” ve “Meslek Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz” konulu seminerler de gerçekleştirildi.




YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°