SEYHAN’DA  5 BİN PORSİYON YEMEK ÇIKARILABİLECEK DEV MUTFAK KURULUYOR
Manşet Haber 20.11.2020 23:56:18 0

SEYHAN’DA 5 BİN PORSİYON YEMEK ÇIKARILABİLECEK DEV MUTFAK KURULUYOR

SEYHAN’DA 5 BİN PORSİYON YEMEK ÇIKARILABİLECEK DEV MUTFAK KURULUYOR


Seyhan Belediyesi’nin, ihtiyaç sahiplerinin faydalanabilmesi için başlatmış olduğu aşevleri hizmetinde ulaşılan birey sayısının artırılması hedefi doğrultusunda, Hanedan Mahallesinde günde 5 bin porsiyon yemek üretebilecek mutfak kurulması için çalışmalar başladı
Seyhan Belediyesi sosyal belediyecilik anlayışıyla ihtiyaç sahiplerinin faydalanabilmesi için başlattığı aşevi hizmetinde kapasite artırılarak sürdürülüyor. İhtiyaç sahipleri, Bey Mahallesi Şehit Fatih Yeniay ve Fatih Mahallesi Aşevlerinde temiz bir ortamda isterlerse yemeklerini yiyebiliyor, isterlerse yemeklerini alarak evlerine gidebiliyor. Ayrıca Kocavezir ve Fevzipaşa Mahallelerinin muhtarlık binaları önünde yemek dağıtımı yapılıyor. Şimdilik günde 300 porsiyon yemek dağıtımının yapıldığı aşevi hizmetinde kapasite artırımı için çalışmalar başlatıldı.
“SOSYAL VE EKONOMİK ŞARTLAR BUGÜN İÇİN YARDIMI GEREKLİ KILIYOR”
Adana’nın, ülkenin hatta Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durumun, bugün için bu tür yardım ve destekleri gerekli kıldığını kaydeden Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay ”Temennimiz odur ki, hiç kimsenin yemek gibi temel ihtiyacı için yardım veya destek almadığı günlerin gelmesidir” dedi. Yardımlaşma anlayışıyla daha çok ihtiyaç sahibine ulaşmayı hedeflediklerini aktaran Başkan Akay şöyle konuştu;
“AMACIMIZ KİMSENİN AÇ VE AÇIKTA KALMAMASIDIR”
“Amacımız imkânlarımız ölçüsünde Seyhan’da kimsenin aç veya açıkta kalmamasıdır. Bu amaçla başlattığımız aşevi hizmetini geliştiriyoruz. İhtiyaç sahibi hemşerilerimiz şuan için 2 aşevinde uygun ortamda Seyhanlının ikramı olan yemeklerini yiyebilmektedir. Ayrıca Kocavezir’de kurduğumuz sofrada “Kimsesizler” de sıcak yemek ikramımızdan faydalanıyor. 4 değişik alanda kurulan dağıtım merkezlerine gelen ihtiyaç sahibi vatandaşlar aldıkları yemekleriyle çocuklarının karnını doyuruyor. Hepsine Seyhanlı adına afiyet olsun diliyorum”
SEYHAN’A 5 BİN KİŞİYE YEMEK ÜRETEN DEV MUTFAK YAPILIYOR
Halkın yaşadığı sorunlara çözüm üretmek için çaba harcadıklarını aktaran Başkan Akay sözlerini şöyle tamamladı;
“Aşevi hizmetimizde gördük ki, ihtiyaç sahibinin talep yüksek. Bu çerçevede 5 bin kişilik yemek çıkarabilecek büyük bir mutfağı Seyhan’a kazandırmak için çalışmalara başladık. Hanedan Kültür Merkezi’nde yapılacak mutfak için çalışmalara başlandı. En kısa sürede mutfağı hizmete alıp ulaştığımız ihtiyaç sahibi birey sayısını yükseltmek istiyoruz. Onların en temel ihtiyacını karşılarken, bir yandan da kalıcı çözüm için üretimi ve üreteni destekliyoruz. ‘Üreten Seyhan’ parolasıyla üretimi destekleyecek ve Seyhanlının üretimden gelen gücüyle, sorunun aşılması için katkı vereceğiz”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°