SEYHAN’DA, ÇOCUKLARIN ŞENLİK COŞKUSU
Manşet Haber 27.01.2021 19:06:52 0

SEYHAN’DA, ÇOCUKLARIN ŞENLİK COŞKUSU

SEYHAN’DA, ÇOCUKLARIN ŞENLİK COŞKUSU


Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Pandemi nedeniyle sağlıklarının korunması için kısıtlama uygulanan çocuklara kısıtsız zamanda Çocuk Şenliği armağan etti.
Gazipaşa Mahallesi’nde gerçekleştirilen Seyhan Çocuk Şenliğine çocukların ilgisi yüksek oldu. Pandemi nedeniyle, teması azaltmak için sokağa çıkmaları kısıtlanan çocuklara, kısıtlamanın olmadığı 13.00 ila 15.00 saatleri arasında gerçekleştirilmeye başlanan “Seyhan Çocuk Şenliği”ne Başkan Akif Kemal Akay’da katıldı. Pandemi şartlarına dikkat edilerek gerçekleşen şenlikte çocuklar doyasıya eğlenme imkanı buldu.
Merkezi bir alanda gerçekleşen şenlikte Başkan Akay çocuklarla yakından ilgilendi ve onlar için boyama yaptı. Çocuklar palyaço eşliğinde oyunlar oynayarak adeta evde biriken enerjilerini boşalttı. Deneyler yapan, boyama, ebru sanatı icra etmeye çalışan çocuklara sürpriz hediyeler de verildi. Belediye Kreş öğretmenlerinin yaptığı birbirinden özel oyuncaklar çocuklara armağan edildi. Birbirinden renkli görüntülerin oluştuğu Seyhan Çocuk Şenliği, Çocuklar için uygulanan kısıtlama başlamadan tamamlandı. Seyhan Çocuk Şenliği, farklı mahallelerde farklı günlerde devam edecek.


rus porno izle


İlkadım mutlu son

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°