<strong>SEYHAN’DA ÖZEL YETENEK KURSLARI ÜCRETSİZ</strong>
Manşet Haber 1.06.2023 23:42:30 0

SEYHAN’DA ÖZEL YETENEK KURSLARI ÜCRETSİZ

SEYHAN’DA ÖZEL YETENEK KURSLARI ÜCRETSİZ






Seyhan Belediyesi’nin gençlere verdiği önem her geçen gün artarak devam ediyor. Özel yetenek kursları kapsamında planlanan ve gençlerin yoğun ilgi gösterdiği POMEM, BESYO ve spor liselerine hazırlık kursları Emre Gönlüşen Spor Kompleksi’nde pazartesi, çarşamba ve cuma günleri ücretsiz olarak devam ediyor.





Gençlerin Türkiye’nin bugünü ve geleceği olduğunu dile getiren Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, “Polis Meslek Eğitim Merkezleri (POMEM), Beden Eğitim ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) ve Spor Liselerine hazırlık kurslarımız tecrübeli antrenörlerimiz nezaretinde ücretsiz olarak devam ediyor. Gençlerimizin meslek sahibi olmalarına katkı sağlamak bizleri de mutlu ediyor. Kurslarımızda eğitim alan tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi.









KAYITLAR DEVAM EDİYOR





Özel yetenek kurslarına katılan öğrenciler de Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay’a böyle bir hizmeti kendilerine ücretsiz olarak sağlamasından dolayı teşekkür ettiler. Özel yetenek kurslarına katılmak isteyenler 0 539 776 33 27 nolu irtibat telefonundan detaylı bilgi alabilirler.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°