Seyhan’da ranta izin yok
Manşet Haber 8.10.2012 15:17:26 0

Seyhan’da ranta izin yok

Seyhan’da ranta izin yok

CHP Seyhan Belediye Başkan Aday Adayı Soner Anafarta, kentsel dönüşümün rantsal dönüşüme dönüştürülmesine izin vermeyeceklerini kaydetti. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri İnşaat Mühendisi Nazım Biçer ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana ŞubeBaşkanı Şahin Yeter’le görüşen Anafarta, “Ben, memleket sevdalısıyım” dedi.
Seyhan ilçesinde yaşayan hemşehrilerinin yerinden yurdundan edilmesine göz yummayacaklarını belirten Anafarta, “Bina dikmek kentsel dönüşüm anlamı taşımaz. İnsanları oradan oraya taşımak kentsel dönüşüm değildir. Bahçeli ferah evlerde yaşayan insanları apartman katlarına zorlamak kentsel dönüşüm olamaz” diye konuştu.
Seyhanlı’nın sosyal demokrat bir yapıyla ve insan odaklı belediyecilik anlayışıyla rahat bir nefes alacağını belirten Anafarta, şunları söyledi:
“Seyhan’da halkın üstüne basa basa gelir toplama işine son vereceğiz. Halk genel zamlardan bıkarken bir de belediye kaynaklı vergilerle karşı karşıya kalmamalı. Biz projelerimizi halkın önüne sunacağız. Projelerimiz yurtdışından kaynak getirecek güçte olacak. Seyhan’da ranta izin vermeyeceğiz. Belediye başkanlığı yapmasına rağmen henüz hiçbir projesi olmayanlar halkımızdan gerekli dersi alacak. Biz, projelerimizle ilerleyeceğiz. Çoğulcu belediyecilik için çoklu proje üreteceğiz. Sivil toplum örgütleri, üniversite, belediyeler ve en önemlisi halkın sesi olmak için halkın görüşlerini de alacağız. 0’dan 77’ye kapsamlı düşüneceğiz. Seyhan’da böyle bir sistem uygulayacağız.”
BİÇER: “DEVRİM NİTELİĞİ TAŞIR”
TMMOB’nin belediye başkan aday adayları ve belediye meclis üyelesi aday adayları için kapsamlı bir dosya hazırlığına devam ettiğini kaydeden TMMOB İKK Sekreteri Nazım Biçer ise tüm aday adaylarına çağrıda bulunacaklarını ve görevlerini hatırlatacaklarını belirtti. TMMOB’nin kentle ilgili tüm konuları yakından takip edeceğini kaydeden Biçer, kentsel dönüşümü desteklediklerini ancak rantsal dönüşüme uğramasını istemediklerini vurguladı. Seyhan’ın sorunlu bir bölge olduğuna işaret eden Biçer, “Seyhan’a başkan olacak aday projeleriyle Seyhan’ı değiştirirse bu gelişme devrim niteliği taşır. Genç ve görev heyecanıyla dolu olmanız sizin için avantaj sağlayabilir. Başarılar diliyorum” diye konuştu.
YETER: “VERİMLİ ARAZİLER YAPILAŞMAYA AÇILMAMALI”
ZMO Adana ŞubeBaşkanı Şahin Yeter de TMMOB’nin kent ve kentli adına söyleyecek çok sözü olduğunu belirtti. Mühendis ve mimarların her alanda çözüm yolu üretebilecek yapıya sahip olduğunu kaydeden Yeter, “Yerel yönetimlere talip olanlar bizlerle iyi bir diyalog içerisinde olursa kent adına önemli kazanımlar elde edilir. Adana’da verimli tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasına karşı çıkıyoruz. Bizler topluma ve mesleki örgütümüze faydalı olma telaşındayız” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°