SGK cezaları çok ağır
Manşet Haber 19.09.2013 10:55:02 0

SGK cezaları çok ağır

SGK cezaları çok ağır

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel başkanlığındaki bir heyet Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i ziyaret ederek Sakarya’da Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından basın kuruluşlarına uygulanan cezaları görüştü.

tgf_celik_ziyaretiTGF Genel Başkanı Atilla Sertel, TGF Genel Başkan Vekili ve Gazeteciler Cemiyetleri Vakfı Genel Başkanı Yılmaz Karaca, TGF Yüksek İstişare Konseyi Başkanı ve Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal ile TGF Genel Sekreter Yardımcısı ve Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i ziyaret ederek basın kuruluşlarına Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan cezaları görüştü.

“CEZALAR ÇOK AĞIR”

Burada konuşan TGF Genel Başkanı Atilla Sertel,  bir süre önce gazetecilere tekrar tanınan fiili hizmet zammı  nedeniyle Bakan Çelik’e teşekkür etti. Sertel bu hakkın geriye dönük  kullanımı sırasında Sakarya’daki basın kuruluşlarına ek bildirge vermedikleri gerekçesiyle SGK’nın ağır cezalar uyguladığını anlattı. Sertel bu cezaların ödenebilir rakamlar olmadığını belirterek “Zaten zor durumdaki gazetelere uygulanan cezaların kaldırılması için bir formül bulunmalı” dedi. Söz konusu cezalarla ilgili hazırladığı dosyayı Bakan Çelik’e takdim eden TGF Genel Sekreter Yardımcısı ve Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur da “Fiili hizmet zammı hakkının yeniden tanınmasına sevinirken bu ağır cezalar sevincimizi kursağımızda bıraktı. Bu cezaları yerel gazetelerin ödemesi mümkün değil” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, dosyayı inceledikten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Yadigar Gökalp İlhan’ı arayarak konuyla ilgili bilgi aldı. Ardından dosyayı kendisine sevk ederek, sonuca ulaşacak bir rapor hazırlamasını istedi. Bakan Çelik “Mümkünse bir idari çözüm, olmuyorsa bir torba yasa değişikliğiyle yasal bir çözüm bulalım” dedi.  Ziyarette gazetecilerin çalışma şartları üzerine de sohbet edildi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°