Sıcak Çarpmasına Karşı Önleminizi Alın
Manşet Haber 27.06.2016 13:23:08 0

Sıcak Çarpmasına Karşı Önleminizi Alın

Sıcak Çarpmasına Karşı Önleminizi Alın

Hava sıcaklarının ani olarak yükselmesi ile birlikte sıcak çarpması şikayetlerinde artış görülüyor. Kendisini yüksek ateş, bulantı ve kas krampı gibi belirtilerle gösterebilen bu tabloda vakit kaybedilmeden gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. Dahili Uzmanı Dr. Özlem Kaplan, sıcak havalarda sağlıklı kalmak için önerilerde bulundu.

Bilinç bulanıklığından komaya kadar gidebiliyor

Güneş veya sıcak çarpması, güneş altında uzun süre kalma sonucu, vücut ısısını ayarlayan mekanizmaların bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Sıcak çarpmasında yüksek ateş, kuru- sıcak- ağrılı cilt, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve baş dönmesi, kas krampları, çarpıntı gibi belirtilerin yanında uykuya eğilim, şuur bulanıklığı ve komaya kadar varabilen ciddi klinik tablolar görülebilir.

Riskli gruplara özel önlemler alınmalı

Özellikle yüksek tansiyon, diyabet, kronik böbrek yetmezliği olanlar, kanser hastaları, aşırı kilolu bireyler, psikiyatrik rahatsızlığı olanlar, 65 yaş üzeri kişiler, 5 yaş altı çocuklar ve hamilelerin sıcak yaz aylarında çok daha dikkatli olması gerekmektedir. Bu risk gruplarında bulunan kişilerin sıcak havalar için mutlaka doktora danışması, risklerini tanımaları ve bilinçli yaklaşımlarla kişiye özel önlemler almaları önem taşımaktadır.

Sıcak havalarda bunlara dikkat edin

Gün içinde 10.00- 16.00 saatleri arasında mecbur kalmadıkça dışarıya çıkılmamalıdır.

Terletmeyen ince, açık renkli ve bol giysiler tercih edilmeli, sentetik ve terleten kumaşlardan kaçınılmalıdır.

Mutlaka güneş gözlüğü, şapka ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır

Güneşe çıkmadan yarım saat önce doktora danışılarak seçilen güneş koruyucu kremler sürülmelidir.

Günde en az 2,5-3 lt sıvı alınmalıdır. Suyun dışında ayran, soda, hafif kompostolar sağlıklı alternatiflerdir.

Sindirimi kolay hafif yiyecekler tercih edilmelidir. Ağır yiyecekler, kızartmalar, asitli içecekler, şerbetli tatlılardan uzak durulmalıdır.

Fırsat buldukça ılık duş alınmalıdır.

Uzun ve ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır.

Sıcak çarpmasına acil müdahale hayat kurtarıyor

Güneş çarpmasına maruz kalan kişi hemen serin olan bir yere alınarak üzerinde sıkı giysiler varsa gevşetilir ve kusma riskine karşı yan yatırılır. Vücut ısısını düşürmeye yönelik başına göğsüne ve koltuk altlarına soğuk su ile ıslatılmış bez koyulabilir veya soğutucularla soğutmaya çalışılabilir. Kişinin bilinci açıksa; yeterli sıvı alımının sağlanması, bilinç kapalı ise kesinlikle içmesi için sıvı verilmemesi ve en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekir.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°