Sıcak Havalarda Beslenme
Manşet Haber 30.07.2015 15:35:07 0

Sıcak Havalarda Beslenme

Sıcak Havalarda Beslenme

Diyetisyen Emre Uzun, son yılların en yüksek sıcaklığının yaşandığı günlerde, sıcaklardan korunmak için neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Beslenmemizi gözden geçirip, büyük fayda sağlayacak püf noktalar ile sıcakları daha kolay atmak mümkün oluyor.

Güneşin altında uzun süre kalmak; güneş çarpması, gıda zehirlenmeleri ve sıvı kaybının neden olduğu rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Güneş çarpmalarının yanında özellikle gıda zehirlenmeleri ve sıvı kaybına bağlı dehidratasyon görülme riski yükselmektedir. Bu yüksek sıcaklarda ofiste, dışarıda ve tatilde vakit geçirenler için yeme ve içmelerini farklı şekillerde düzenlemeleri sıcaktan korumaya yardımcı olacaktır.

Dehidrastasyon Riski...

Yaz aylarında su tüketiminin yetersiz olmasıyla birlikte öne çıkan bir risk olan dehidratasyon ciddi sağlık problemlerine neden oluyor. Kış aylarında 8-10 su bardağı olan su tüketimi yaz aylarında 10-12 litreye çıkmalıdır. Hatta dışarıda geçirilen vakit fazla ise su tüketiminiz 3 litreyi bulabilir.

Asitli ve gazlı içecekler yerine süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları, bitki ve meyve çaylarının tercih edilmesi daha faydalı olur. Bu içecekler su ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı eder.

Halsizliği önlemek...

Sıcak havalarda yorgunluk ve bitkinliği önlemek adına az ve sık beslenmeli ve öğün atlamamalısınız. Sıcak hava nedeniyle oluşan iştahsızlığın önüne geçmek ve sindirim sistemini rahatlatmak amacıyla hafif ve su oranı yüksek besinlere öncelik verilmelidir. Sofralardan salatalar, zeytinyağlı sebze yemekleri ve su içeriği yüksek meyveler eksik olmamalıdır.

Zehirlenme riski...

Açıkta satılan gıdalardan olabildiğince kaçınılmalıdır. Sıcak havalar yiyeceklerin bozulma riskini arttırmaktadır. Saklanma koşullarının kötü olması bakterilerin üremesi için uygun ortam sağlamaktadır. Bunun sonucunda sindirim sisteminin bozulması ile seyredilen diğer vakalarında artışı ile sonuçlanabilmektedir.

Riskli gruplar...

Bu dönemlerde artan sıcaklıklar özellikle bebek, çocuk, yaşlı ve hamileler ile tansiyon, kalp, şeker gibi kronik hastalıkları bulunan kişilerde sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.

Sıcaklarda aşırı terleme sonucu vücuttan suyla beraber, sodyum, potasyum gibi mineraller de atıldığı için bu durum halsizlik, nabız zayıflığı, yorgunluk ve dolaşım bozukluklarına yol açabilmektedir.

Tansiyon problemi olanlar özellikle iyi bir protein kaynağı olan süt ve yoğurt tüketimine özen göstermelidirler.  Bunun yanında hipogilisemi problemleri yaşayanlar ara öğünlerini kesinlikle atlamamalıdırlar.

Kurtarıcı besin sulu meyveler...

Karpuz ve kavun vücuttaki toksinleri atmaya yardımcı olurken, diğer yandan şeftali cilt sağlığını koruma görevini üstlenir. Artan terleme nedeni ile su ihtiyacı diğer mevsimlere oranla yaklaşık iki katına yani 2,5- 3 litreye ulaşır. Bunu sadece su tüketerek karşılamak zor olabilir. Bunu sağlamaya yardımcı olacak meyveler de mevcuttur. Karpuz, kavun, şeftali, üzüm gibi meyveler su ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı olacaktır.

Yazın tatlısı dondurma...

Bu havalarda hamur işi tatlılar bizi rahatsız edebilir. Bunun yerine ideal tatlı dondurmadır. Hem süt içeriği ile iyi bir protein ve kalsiyum kaynağı hemde sıcak havalarda içimizi ferahlatıcı bir tatlıdır.

Haftada 2-3 gün tercih edilebilecek tatlı olan dondurma, kilo aldırma korkusu olmadan tüketebilir. Tabi ki miktarı önemli. 2-3 topu aşmamaya dikkat edelim .

Nasıl Giyinmeli...

Su kaybımızı azaltmak adına kıyafet seçimi de ciddi önem arz etmektedir.

Açık renkli, pamuk ya da keten gibi kumaştan yapılmış, bol ve rahat giysiler tercih edilmeli. Sentetik kumaştan giysiler ciltten buharlaşmaya izin vermediğinden hissedilen sıcağı artırır. Daha çok terlememize neden olabilir. Dışarıda çok fazla vakit geçiriyorsak eğer geniş kenarlı şapka, şemsiye, uygun güneş gözlüğü almanın vakti geldi de geçiyordur.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°