Şiddet mağduruna “panik butonu” ve eğitim
Manşet Haber 28.09.2012 01:36:34 0

Şiddet mağduruna “panik butonu” ve eğitim

Şiddet mağduruna “panik butonu” ve eğitim

Şiddet gören kadınların tek bir tuşla polis çağırabilecekleri “panik butonları” önümüzdeki hafta devreye giriyor. Kolye, bilezik görünümünde, hatta cep telefon-larına eklenecek Alo 155 ikonlarından oluşan panik butonları, ilk aşamada bunun eğitimi verilen 100 kadına dağıtılacak.

ŞİDDETİ önlemek için hazırlanan kolye, bilezik görünümündeki panik butonları, önümüzdeki hafta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in de katılacağı bir eğitim programıyla, koruma talep eden kadınlara Bursa’da dağıtılacak. İlk etapta 100 kadına verilecek panik butonları, daha sonra koruma talep eden tüm kadınlar için hazırlanacak. Şiddet gören kadınların tek bir tuşa dokunarak polis çağırabilecekleri kolye, bilezik görünümündeki hatta cep telefonlarına eklenecek Alo 155 ikonlarından oluşan “panik butonları” önümüzdeki hafta devreye giriyor.
Önce eğitim verilecek
Bunun için şiddet gören kadınlara ilk eğitim Bursa’da Bakan Fatma Şahin’in de katılacağı bir programla verilecek. Eğitimlerde, butonun nasıl kullanılacağı, eksili katlarda çalışmayacağı, üzerine su gelmesinin engellenmesi gerektiği, nasıl şarj edileceği, sinyal kesici jammerların bulunduğu alanlarda kullanılamayacağı gibi konular anlatılacak. Eğitimler eş zamanlı olarak aile içi şiddetin sık yaşandığı Adana’da da verilecek. İlk etapta Bursa ve Adana’da 100 kadına dağıtılacak butonlar, daha sonra koruma talep eden tüm kadınlar için hazırlanacak. Kadınlar herhangi bir tehlike anında butonlara dokunuyor. Verilen sinyalle nerede olduğu tespit edilen kadına en yakın kolluk kuvveti yardım için gidiyor. Panik butonları, özellikle İngiltere, Almanya ve Amerika gibi ülkelerde başarıyla uygulanıyor. (Hürriyet/Meltem Özgenç)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°