Şoförlerden kar lastiği düzenleme isteği
Manşet Haber 21.11.2012 00:55:58 0

Şoförlerden kar lastiği düzenleme isteği

Şoförlerden kar lastiği düzenleme isteği

Kar lastiği genelgesinin aceleye getirildiğini ifade eden Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Genelgenin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “Trafikte ticari araçtan çok özel araç var. Şuan için yeterli Kar lastiği üretimi olmadığı için lastik fiyatları artacağı gibi piyasanın da ekonomik dengesi bozulacaktır” dedi.

HER ARACA TAKILMAZ

12 Kasım'da yürürlüğe giren, ticari araçlara kar lastiği takılması zorunluluğuyla ilgili genelgenin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Şehiriçi veya şehirlerarası yollarda ticarilerden daha çok, özel ve kamuya ait araçlar var. Antalya'da, İzmir'de başka, doğuda ise bambaşka hava şartları yaşanmaktadır. Antalya'da insanlar şu an denize giriyor, ceket bile giymiyor. Antalya'da şehiriçi çalışan sürücüye kar lastiği soramazsınız. Şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan araçlarda zaten kar lastiği kullanılıyor. Ancak yönetmelikte eksiklikler var. Zincir takılacak ve takılamayacak araçlar var. Her ticari araca kar lastiği takmak mümkün değil. TIR'ların arkasında dorseler var, bunlara kar lastiği konulamaz. Araçların taşıyıcı kısımlarında kullanılmalı. Öte yandan kış lastiği diye bir şey yok. Aslında kar tipi lastik var. Bunun da ayırt edilmesi gerekli' diye konuştu.

ARAÇ AYRIMI YAPILMAMALI

Şehiriçi veya şehirlerarası yollarda ticari araçtan çok özel ve kamuya ait araçlar olduğunu söyleyen Bendevi Palandöken, şöyle konuştu: 'Bunlar da aynı yolu kullandığına göre aynı lastiği onlar da kullanmalı. Kötü hava şartlarında buzlu yollarda zincir takmayan araçlar, kayarak yolları kapatıyorlar ve arkasından gelen bütün araçları engelliyorlar. Eğer kış lastiği takılacaksa ticari- özel araç ayrımı yapılmamalı. Onun için çok acele alınmış bir karar gibi geliyor bana. Bunu aramızda tartışmamız gerekiyordu. Tartışmaya açmak lazım. Bunu özel otomobillere kadar indirgemek gerekir. Kar tipi lastik karlı ve buzlu yollarda kullanılmalı. Lastik maddi külfetten ziyade içinde taşınan yolcuya, aracın diferansiyeline zarar verir. Kar tipi lastik karlı ve buzlu yollarda kullanılan lastiktir. Antalya ve İzmir gibi sıcak şehirlerde kar lastiği kullanamazsınız. O lastiği sıcakta kullandığınız zaman lastik kendi kendini yer. Hiçbir faydası olmaz. 31 Kasım tarihine kadar yetkililerle ile görüşerek genelgenin düzeltilmesi için çalışacağız.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°