SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINDA 179 İŞYERİ DENETLENDİ
HABERLER 23.04.2020 15:58:48 0

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINDA 179 İŞYERİ DENETLENDİ

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINDA 179 İŞYERİ DENETLENDİ






Adana Valiliği, 4
günlük sokağa çıkma yasağının ilk gününde 179 işyerinin denetlendiğini
açıkladı.





Valilik Basın ve
Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “
Koronavirüs salgınının
önlenmesine yönelik tedbirler il genelinde sıkı sıkıya uygulanırken İl Tarım ve
Orman Müdürlüğü ile Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri de iş yerlerini denetlemeye
devam ediyor.Bu kapsamda 4 günlük sokağa çıkma yasağının ilk gününde
görevlendirilen ekiplerce 179 iş yeri denetlendi. “ denildi.









Konuyla
ilgili bir değerlendirmede bulunan Vali Demirtaş, İçişleri Bakanlığımızca
yayınlanan Genelge kapsamında iş yerlerinde aynı anda bulunabilecek müşteri
sayısı, iş yerlerinin kapanış saatleri ve haksız fiyat artışlarının
engellenmesi hususunda alınan kararlara işletme sahiplerinin ne derece uyduğu
konusundaki denetimlerin devam edeceğini söyledi.









Vatandaşların
mağdur edilmemesi için her türlü önlemin alındığını ifade eden Vali Demirtaş,
vatandaşların da alınan kararlara uymasının sürecin en az kayıpla atlatılması
için büyük önem arz ettiğini dile getirdi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°