SOKAK HAYVANLARINI BESLİYORLAR
Manşet Haber 8.08.2016 23:17:57 0

SOKAK HAYVANLARINI BESLİYORLAR

SOKAK HAYVANLARINI BESLİYORLAR

Adana(Ulus)--Sahipsiz Sokak hayvanlarının beslenmesi ve tedavileri için bir araya gelen hayvan sever STK ve gönüllüler, Adana’nın pek çok bölgesinde beslemelere başladı.

Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çukurova Belediyesinin desteklediği besleme etkinliği çerçevesinde; Cumartesi ve Pazar günleri bir araya gelen hayvan severler binlerce sokak hayvanına yardım eli uzattı.sokak_hayvan_beslenme (2)

Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği (KİHAYKO) ve Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu(HAYKONFED) Başkanları ve üyelerinin katıldığı etkinlik çerçevesinde bir araya gelen hayvan severler; yapılan bu beslemeleri düzenli olarak devam ettirme kararı aldı.

Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı Metin Yıldırım; hayvan severlerin ve derneklerin birlikte çalışma kararı almasının sokak hayvanları adına çok önemli bir adım olduğunu ve bu tür kollektif çalışmaların yurt genelinde yaygınlaşması için çalışmalara başlayacaklarını belirtti.sokak_hayvan_beslenme (1)

Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çukurova Belediyesinin yapılan çalışmalara kuru mama ve araç desteği verdiklerini belirten Yıldırım; “hayvan hakları mücadelesine destek veren ve hassasiyet gösteren Belediyelerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°