SONBAHAR ALERJİSİNDEN KORUNMANIN 10 YOLU!
Manşet Haber 27.09.2021 08:24:26 0

SONBAHAR ALERJİSİNDEN KORUNMANIN 10 YOLU!

SONBAHAR ALERJİSİNDEN KORUNMANIN 10 YOLU!


Sonbahar aylarıyla birlikte artışa geçen alerji pek çok kişide çeşitli ağrılara ve yorgunluğa neden oluyor. Vücudun alerjenlerle teması arttıkça sorunlar da şiddetleniyor. Son yıllarda küresel ısınmanın da sonucu olarak alerjik hastalıklarda önemli artış görüldüğünü belirten Acıbadem International Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır Öztürk, “Dünyamızı tehdit eden en önemli sorunlardan olan küresel ısınma, alerjik hastaları daha da yakından ilgilendiriyor. Küresel ısınmanın da etkisi ile sonbahar ayları gün geçtikçe daha fazla alerji mevsimi olarak anılacaktır. Nedeni bilinmeyen yorgunluk ve vücut ağrılarının temelinde de alerji olup olmadığı araştırılmalıdır” diyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır Öztürk alerji sonbahar alerjisinden korunmanın 10 yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Koku kaybına da neden oluyor!
Alerji, bir besine ya da polen, akar, kedi tüyü gibi yabancı maddelere bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepki olarak tanımlanıyor. Kızaran, kaşınan gözler, burunda kaşıntı, tıkanıklık, akıntı ve hapşırıklar, öksürük, göğüs kafesinde daralma hissi, nefes darlığı, vücutta kaşıntılar, kabarıklar ve döküntüler alerjiyi işaret eden bulgular olarak öne çıkıyor. Alerjilerin koku kaybına da yol açtığını kaydeden Dr. Nur Kaşkır Öztürk, bu durumu Covid-19 belirtilerinden ayıran en önemli farkı “Covid-19’da koku kaybı anidir. Alerjik hastalıkların koku kaybı ise derece derece artar. Ayrıca alerjik burun bulgularında hiçbir zaman yüksek ateş olmaz” diye anlatıyor.
Yabani ot polenleri mevsimi başladı
Sonbaharda belirginleşen polenlerin yabani otlara ait olduğunu belirten Dr. Nur Kaşkır Öztürk, havadaki nem değişiklikleri sonrası küf mantarları ve akar miktarlarının değiştiğini, yabani ot polenleri mevsiminin başladığını belirtiyor. Alerjen teması sonrasında solunum yollarından burun, boğaz ve alt solunum yolları olan bronşlardan histamin adı verilen kimyasal madde salgılandığını, alerjik kişilerde reaksiyonlara histaminin neden olduğunu söyleyen Dr. Nur Kaşkır Öztürk “Kişi, vücudunun tepki gösterdiği alerjen ile ne kadar çok karşılaşırsa yaşadığı sorunlar da o kadar artıyor. Histamin gibi kimyasallar yorgunluk hissine ve aynı zamanda yaygın vücut ağrılarına yol açabildiğinden, nedeni tanımlanamayan yorgunluk ve vücut ağrılarında alerjileri sorgulamak uygun olacaktır” diyor.
Üzüm otu tehdidi yaygınlaşıyor!
Sonbaharla birlikte ciddi alerjik ataklara yol açan yabani ot polenlerinin başında üzüm otunun (ragweed) geldiğini, üzüm otunun son 10 yılda ülkemizde yaygınlaşarak sorun oluşturduğunu kaydeden Dr. Nur Kaşkır Öztürk şöyle konuşuyor: “Avrupa Birliği Araştırma ve Yenileme Programı Horizon 2020 raporuna göre sonbaharda ılık geçen havalar (küresel ısınma) üzüm otunun atmosferdeki miktarını ve yayılma süresini uzatıyor. Böylelikle önceden alerjisi olan kişiler üzüm otu ile karşılaşınca yeni ve güçlü bir düşman ile karşılaşmış gibi olacak. Bu çok güçlü alerjen duyarlılıklarını dolayısıyla da hastalıklarını artırabilir. Bu otun tohumları ve poleni on yıllarca yaşar. Yayılımı çok hızlı olduğundan üzüm otuna karşı mücadele de oldukça zorludur. Dolayısıyla dünyamızı tehdit eden en önemli sorunlardan olan küresel ısınmanın alerjik hastalar için de büyük önemi belirmiştir. Küresel ısınmanın da etkisi ile sonbahar ayları gün geçtikçe daha çok olarak alerji mevsimi olarak anılacaktır.”
Alerjiye karşı bu önlemlere dikkat!
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır Öztürk, alerjiye karşı etkili 10 önlemi şöyle sıralıyor;
• Kişilerin hassas oldukları polenin yayıldığı dönemde mümkün olduğu kadar açık havada bulunmaktan kaçınması,
• Yemek pişirirken mutfağın havalandırılması,
• Çayırlardan, dökülen yapraklardan kaçınmak,
• Ev içi bitkilerin azaltılması,
• Yastık, yorgan, yatak için özel dokunmuş kılıfların kullanılması,
• Yatak çarşaflarının her hafta 60 derece sıcaklıkta yıkanması,
• Yerde halı yerine tahta döşeme kullanılması,
• Çamaşırların açık havada kurutulmaması,
• Dışarıdan gelince mutlaka kıyafetlerin değiştirilmesi
• Yatmadan önce saç ve vücudun yıkanması


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°