Soner Anafarta, Seyhan
Manşet Haber 1.10.2012 14:07:35 0

Soner Anafarta, Seyhan'a talip

Soner Anafarta, Seyhan'a talip

Adana(Ulus)--Cumhuriyet Halk Partisi'nin son genel seçimlerdeki Milletvekili Adayı Soner Anafarta, Seyhan Belediye Başkanlığına aday adayı olduğunu açıkladı.
CHP İl Başkanı Orhan Sümer'le görüşen Anafarta, Seyhan'ın geri kalmışlığına sosyal demokrat bir anlayışın son verebileceğini söyledi. Aday adaylığı ile ilgili çeşitli ziyaretler gerçekleştireceğini ve fikir alışverişinde bulunacağını kaydeden Anafarta, 11 Ekim Perşembe günü saat 11.00’da CHP İl Başkanlığı'nda projeleri eşliğinde partililerle birlikte önemli bir toplantı düzenleyeceğini vurguladı.
Çoğulcu, toplumcu ve insan odaklı bir belediye yönetiminin Seyhan'ı çağdaş bir kent konumuna getireceğini ifade eden Anafarta, 'Gençliğimizi, dinamikliğimizi ve vizyonumuzu kullanacağız. Eski Adana diye tabir edilen güney mahallelerimizin hizmet alamadığına üzülerek tanık oluyoruz. Adana'da doğup büyüyen biri olarak Seyhan'ın modernize edilerek iç ve dış turizme açılabileceğini biliyorum. Örneğin Pizza kulesini tüm dünya tanıyor ancak Büyük Saat'i Adanalı'dan başka kimse bilmiyor. Seyhan ilçesini projelerimizle güzelleştireceğiz' dedi.
CHP İl Başkanı Orhan Sümer ise CHP'nin yerel yönetimlerden güçlü bir yapıyla çıkacağına inandığını söyledi. CHP'nin tüm teşkilatlarıyla yerel seçimlere odaklandığını belirten Sümer, 'Tüm ilçelerimizi iki kez ziyaret ettik. Mahallelerde ciddi çalışmalar yapıyoruz. Sürekli halkın içinde oluyoruz. Vatandaşla iç içe olmak zorundayız ve ancak bu yolla başarılı olabiliriz' diye konuştu.
Ziyarette CHP Seyhan İlçe Başkanı Reşit Karakuş ve İl Yönetim Kurulu üyeleri de yer aldı.

SONER ANAFARTA KİMDİR?
Soner Anafarta, 5 Haziran 1980 tarihinde Adana’da doğdu, ilk ve orta eğitimini Adana’da bitiren Anafarta, liseyi Ö.Çukurova Bilfen Lisesi’nde tamamladı. Üniversite döneminde de Adana’dan ayrılmayan Anafarta, ingilizce olarak öğretim gördüğü Çağ Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden dört yılda başarıyla mezun oldu. Üniversiteden mezun olduktan sonra Advantage Finanz programıyla Marketing (Satış ve Pazarlama) üzerine iki yıl eğitim için Almanya-Berlin’e gitti. Ayrıca Berlin’de bu dönemde Hartnack Schule’de almanca dil eğitimini de aldı. Advantage Finaz’da eğitimini devam ettirirken Almanya’nın en köklü firmalarından Yello Strom’da staj yaptı. Eğitimini Almanya’nın en iyi notu olan 1,0 ortalama ile bitirdi. Almanya’da kaldığı süre boyunca Avrupa siyaseti, ekonomisi, sanayisi, eğitimi konularını bilinçli olarak izleme fırsatını yakaladı. Askerlik için ülkesine dönen Anafarta, Ankara da askerliğini tamamladı. 2004 yılında ortaklı bir firmaya Yönetici-Ortak olarak girdi. Çalıştığı Sektörde ( PR-Reklam-Propaganda-Organizasyon ve Bilişim) ortaklarıyla beraber patentli 3 buluşu bulunan ve bu buluşları hayata geçirmiş olan Anafarta’nın çalışma hayatı başarıyla devam etmektedir. Evli ve bir çocuk sahibi olan Anafarta soyadından da aldığı sorumlulukla Mustafa Kemal Atatürk’ten öncelikle gençlere miras kalan Cumhuriyet Halk partisi çatısı altında siyaset yapan Soner Anafarta, CHP 24. Dönem Adana Milletvekili Adayı oldu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°