SONER ÇETİN: BAHANE DEĞİL HİZMET ÜRETİYORUZ
Manşet Haber 3.05.2020 12:41:47 0

SONER ÇETİN: BAHANE DEĞİL HİZMET ÜRETİYORUZ

SONER ÇETİN: BAHANE DEĞİL HİZMET ÜRETİYORUZ






Çukurova Belediyesinin bir yandan koronavirüsle yoğun bir
mücadele verirken diğer taraftan da olağan belediyecilik hizmetlerini eksiksiz
yerine getirdiğini ifade eden  Başkan
Soner Çetin, tüm bunların yanında 31 Mart seçimleri öncesi verdiği sözlerin de
yerine getirildiğini söyledi.





Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle
seferber olan Çukurova Belediyesi Başkan Soner Çetin’in talimatıyla diğer
hizmetleri aksatmıyor. Bu ortamda Başkan Soner Çetin, bir yandan da seçim
sürecinde verdiği vaatleri yerine getirmek için yoğun mesai harcıyor.





YÜZÜNCÜYIL’A MODERN PAZAR





31 Mart yerel seçimlerinde Başkan Soner Çetin’in
vaatlerinden biri olan Yüzüncüyıl Kapalı Semt Pazarı inşaatında çalışma yoğun
bir şekilde sürüyor. Salgın nedeniyle işçilerin sağlığının ön planda tutulduğu
çalışma tamamlandığında Yüzüncüyıl Mahallesi Adana’nın en modern semt
pazarlarından birine sahip olacak. Semt pazarının altında da vatandaşlar için
ücretsiz kapalı otopark yer alacak. Kapalı otopark pazar kurulduğu günlerde
trafik sıkışıklığına da çözüm getirecek.





HUZUREVLERİN’E YENİ KREŞ





Öte yandan Çukurovalıların büyük ilgi gösterdiği ve
çocuklarını göndermek için adeta yarıştığı semt kreşlerine bir yenisi daha
ekleniyor. 6 yılda 7 semt kreşine sahip olan Çukurovalılar 8’inci kreş için gün
sayıyor. Huzurevleri Mahallesi’nde devam eden kreş inşaatının kısa zamanda
tamamlanması ve 9’uncu kreşin Mahfesığmaz Mahallesi’nde yapılması planlanıyor.





Öte yandan Çukurova Belediye bu sıkıntılı süreçte asfalt
hamlesi başlatmış durumda. Başkan Soner Çetin’in “Çukurova’da asfaltsız yol
kalmayacak” sözünden hareketle Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri salgına karşın
asfalt çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Belirli bir program dahilinde ilçe
sınırları içindeki sorunlu yollara asfalt kaplama yapılıyor.





ÇUKUROVALILARIN HİZMETİNDEYİZ





Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, her koşulda
vatandaşın hizmetinde olduklarını belirterek, “Biz bahane değil hizmet
üretiyoruz. Halkın sağlığı bizim için çok önemli. Bundan dolayı her gün
salgınla mücadele kapsamında sokaklar yıkanıyor ve dezenfekte çalışmaları
aralıksız devam ediyor. Ayrıca pazar yerlerinde denetimlerimiz sürüyor.
Çukurovalılar evlerinde kalsınlar biz onlar için çalışıyoruz” dedi.





Salgınla mücadele yanında hizmetlere de ara
vermediklerini belirten Başkan Soner Çetin, “Hiçbir bahanenin arkasına
sığınmadan seçim sürecinde verdiğimiz sözleri yerine getiriyoruz. Olağan
belediyecilik hizmetlerini aksatmadan projelerimizi bir bir hayata geçiriyoruz.
Kısa bir süre sonra Yüzüncüyıl Kapalı Semt Pazarını açacağız. Ayrıca
Huzurevleri Mahallesi Semt Kreşi inşaatı da hızla devam ediyor. Bu projeler
tamamlandığında yenilerini yapmaya başlayacağız” şeklinde konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°